Enes Özdemir
Enes Özdemir

Hoş geldin güzel insan.
Umarım bir gün pişman baktığın bu hayatta tüm zorlukları aşarsın.

Çünkü aksine sen çok farklı birisin ve kimse bunun farkında değil.


EN İNCE NOKTALARINDAN KIRILANLARA...

Aslıhan Güngör
Aslıhan Güngör

"Sen hayatımda gördüğüm en güçlü kadınlardan birisin Armağan Karcan!” deyip gülümsediğinde, Armağan'ın da yüzünde minnettar bir tebessüm oluştu.
"Sen de hayatımda gördüğüm en ilginç adamsın Ertuğrul Yalın! Biraz deli, biraz dengesiz ama özünde iyi kalpli ve centilmensin! Canın yanmadığı sürece!"

Aslıhan Güngör
Aslıhan Güngör

"Sen hayatımda gördüğüm en güçlü kadınlardan birisin Armağan Karcan!” deyip gülümsediğinde, Armağan'ın da yüzünde minnettar bir tebessüm oluştu.
"Sen de hayatımda gördüğüm en ilginç adamsın Ertuğrul Yalın! Biraz deli, biraz dengesiz ama özünde iyi kalpli ve centilmensin! Canın yanmadığı sürece!" dedikten sonra ikisinin yüzünde de küçük bir gülümseme

belirmişti.

Bekir Burak
Bekir Burak

Endişe duyma! Allah seni mutlaka muhafaza eder. Çünkü Sen, akrabalarını görüp gözetirsin, düşkünlerin elinden tutar, ihtiyacı olanları giydirirsin. Senin misafirin hiç eksik olmaz, sürekli Hakk'ın peşindesin ve bütünüyle hayır yollarına kendini adamış birisin Sen!..

Cem Güventürk
Cem Güventürk

-Peki sırf sen sevdiğim birisin diye yaptığın bir sürü salakça şeyi görmezden geleceğimi mi düşündün ?
-Doğru düşünmüşsün. Gerçekleri görmemeye bayılırım.

Asuman Tümer
Asuman Tümer

Benim masalım değişti, "
dedi kız,
"Hiç belli olmaz, belki de artık çocuklar kendi masalını değiştiren birine özenip kendi hikâyelerini yazmaya başlarlar bundan böyle.
Yaşamlarını kendileri belirleyen çocuklar, yeni düşler kurararak yeni dünyalar yaratırlar."

"Bunu ilk kez ben mi yapıyorum acaba?"

"Masallarını değiştiren kimi

kahramanlar duymuştum.
Sen de onlardan birisin artık ve en doğru kararı verdin," dedi Altın Post.
261
Kura'nın Şarkısı
Asuman Tümer
Köy/S.261

B. Bhutan Benerci
B. Bhutan Benerci

Ve Apu, gözlerinin yaşını sile sile, babasının ardından yürümeye koyuldu sonunda.
İlerle bakalım sevgili çocuk.. İlerle, yol boyunca gözlerinin önüne serilecek olanları bilmeden.. İri doyumsuz gözlerin içsin etrafını çeviren ne varsa.. Yeni yollar deneyen, yeni yerler keşfedenlerden birisin sen de bu sevincinle.. Ve bu isimsiz mutluluğu tatmak için, bütün dünyayı

dolaşmak gerekmiyor, hayır! Dün gitmediğim yere, işte bugün ayak basmış oluyorum.. İçine dalıp yıkandığım ırmağı, havası ciğerlerimi dolduran köyü, birisi gelip benden önce de görmüş ya da görmemiş, ne çıkar! Bu bilinmeyen ülke, benim içimde yaşar durur hep; ve o gün o ülkenin o dile gelmez yeniliğini ilk akıl, ilk zeka ve ilk yürekle duyup tadan ben oldum!

Mustafa Becit
Mustafa Becit

''Ben kendime inanmıyorum, ama Allah'a inanıyorum. Babam bir gün bana, sevdiğin birini kaybetmekten nasıl korkuyorsan, Allah'ın sevgisini kaybetmekten de öyle kork demişti. O'nun sevgisini kazandım mı hiç bilmiyorum. Ama onu çok seviyorum.
Doğru mu yalan mı bilmediğim bir hikayeye göre, babanın biri oğluna biz gazetedeki dünya haritasını yedi parçaya ayırıp vermiş.

Beş yaşındaki oğlundan gazete parçalarını yan yana getirip yeniden dünya haritasını oluşturmasını istemiş. Çocuk, altı dakikada parçaları birleştirmiş ve dünya haritasını meydana getirmiş. Baba şaşırmış ve oğluna nasıl yaptığını sormuş. Çocuk, çok basit demiş ve haritanın arkasındaki insanı göstermiş. O insanın yedi parçasını bir araya getirdim,

dünya da otomatikman ortaya çıktı demiş.
Bir insanı düzeltirsen, onun tüm parçalarını bir araya getirirsen, dünya da düzelir demiş ve eklemiş. Sadece bir insan bile dünyayı değiştirebilecek güçtedir. Baba hayatının dersini almış. Devamını bilmiyorum.
Babam bana bu hikayeyi anlattığından beri hep düşündüm. Yedi parçadan kasıt nedir dedim. İnsanın yedi

parçası nedir? Hiç bilemedim. Allah insanı parça parça yaratmış ve her parçasından imtihan etmiştir. Bütün parçalarını bir araya getirip bütüne ulaşanlar, Allah'a ulaşmışlardır. Yedi parçasını bir araya getiremeyen insanın ise iki yakası bir araya bir türlü gelmemiştir.
Bu kadar acı, elem, keder hep inancın eksikliğinden bana göre. Şu an bu haldeysek, bu

Allah'ın bize kestiği bir ceza değil, bizim kendi kendimize kestiğimiz bir cezadır ancak...''

Hikaye bana da enteresan gelmişti. İnsanın yedi parçasını ben de merak etmiştim. Gölge'nin yanında palazlanırken bir gün bana ''Eksik kalan bir parçamı bulmuş olsaydım, yaşamayı kıl payı kaçırmazdım,'' demişti. Nedense Yusuf konuşurken zihnimde Gölge'nin bu

cümlesi dolanıverdi. İnsanın yedi parçasını sanırım biliyorum.
''Ben biliyorum Yusuf, insanın yedi parçasını biliyorum. Birincisi elidir. İkincisi dili, üçüncüsü kalbi, dördüncüsü midesi, beşincisi ayakları, altıncısı ruhu, yedincisi ise beynidir. İnan bana Yusuf, bu parçaların her biri tehlikelidir. İnsan yedi tehlikeyle doğar, yedi tehlikeyle yaşar.

Elinden, dilinden, kalbinden, midesinden, ayaklarından, ruhundan ve beyninden başka neyi vardır ki insanın? Soyut ve somut şeylerin hepsi bu parçaların elindedir.''
Yusuf birden kafasını çevirip bana baktı. Gülümsedi sonra. Anlam veremedim.
''Sen gördüğüm en zeki adamlardan birisin abi.''

Mustafa Becit
Mustafa Becit

“Ben kendime inanmıyorum, ama Allah'a inanıyorum. Babam bir gün bana, sevdiğin birini kaybetmekten nasıl korkuyorsan, Allah'ın sevgisini kaybetmekten de öyle kork demişti. O'nun sevgisini kazandım mı hiç bilmiyorum. Ama onu çok seviyorum.
Doğru mu yalan mı bilmediğim bir hikayeye göre, babanın biri oğluna biz gazetedeki dünya haritasını yedi parçaya ayırıp vermiş.

Beş yaşındaki oğlundan gazete parçalarını yan yana getirip yeniden dünya haritasını oluşturmasını istemiş. Çocuk, altı dakikada parçaları birleştirmiş ve dünya haritasını meydana getirmiş. Baba şaşırmış ve oğluna nasıl yaptığını sormuş. Çocuk, çok basit demiş ve haritanın arkasındaki insanı göstermiş. O insanın yedi parçasını bir araya getirdim,

dünya da otomatikman ortaya çıktı demiş.
Bir insanı düzeltirsen, onun tüm parçalarını bir araya getirirsen, dünya da düzelir demiş ve eklemiş. Sadece bir insan bile dünyayı değiştirebilecek güçtedir. Baba hayatının dersini almış. Devamını bilmiyorum.
Babam bana bu hikayeyi anlattığından beri hep düşündüm. Yedi parçadan kasıt nedir dedim. İnsanın yedi

parçası nedir? Hiç bilemedim. Allah insanı parça parça yaratmış ve her parçasından imtihan etmiştir. Bütün parçalarını bir araya getirip bütüne ulaşanlar, Allah'a ulaşmışlardır. Yedi parçasını bir araya getiremeyen insanın ise iki yakası bir araya bir türlü gelmemiştir.
Bu kadar acı, elem, keder hep inancın eksikliğinden bana göre. Şu an bu haldeysek, bu

Allah'ın bize kestiği bir ceza değil, bizim kendi kendimize kestiğimiz bir cezadır ancak...''

Hikaye bana da enteresan gelmişti. İnsanın yedi parçasını ben de merak etmiştim. Gölge'nin yanında palazlanırken bir gün bana ''Eksik kalan bir parçamı bulmuş olsaydım, yaşamayı kıl payı kaçırmazdım,'' demişti. Nedense Yusuf konuşurken zihnimde Gölge'nin bu

cümlesi dolanıverdi. İnsanın yedi parçasını sanırım biliyorum.
''Ben biliyorum Yusuf, insanın yedi parçasını biliyorum. Birincisi elidir. İkincisi dili, üçüncüsü kalbi, dördüncüsü midesi, beşincisi ayakları, altıncısı ruhu, yedincisi ise beynidir. İnan bana Yusuf, bu parçaların her biri tehlikelidir. İnsan yedi tehlikeyle doğar, yedi tehlikeyle yaşar.

Elinden, dilinden, kalbinden, midesinden, ayaklarından, ruhundan ve beyninden başka neyi vardır ki insanın? Soyut ve somut şeylerin hepsi bu parçaların elindedir.''
Yusuf birden kafasını çevirip bana baktı. Gülümsedi sonra. Anlam veremedim.
''Sen gördüğüm en zeki adamlardan birisin abi.“