Aman Yarabbi, bu kadın ne kadar azap çekiyordu.
Bir mahpusu dünya ile hiç alakası olmayan bir zindana kapamak ona en büyük iyiliği yapmaktır. Onu en çok yere vuran şey, hürriyetin elle tutulacak kadar yakınında bulunmak, aynı zaman da ondan ne kadar uzak olduğunu bilmektir. On adım ötede en büyük hürriyetlere götüren denizi dinlemek ve sonra aradaki kalin kale duvarlarına gözleri dikerek bakmaya, denizi yalnız mu
hayyilede görmeye mecbur kalmak az azap mıdır?
“Bir mahpusu dünya ile hiç alakası olmayan bir zindana kapamak ona en büyük iyiliği yapmaktır. Onu en çok yere vuran şey, hürriyetin elle tutulacak kadar yakınında bulunmak, aynı zamanda ondan ne kadar uzak olduğunu bilmektir.On adım ötede en büyük hürriyetlere götüren denizi dinlemek ve sonra aradaki kalın kale duvarlarına gözleri dikerek bakmaya, denizi yalnız
muhayyilede görmeye mecbur kalmak az azap mıdır ?”
Kendisine bakan gözlerden azap duyduğu görülüyordu.
Kafam kaynar, canım sıkılır, etrafımdaki insanlara bilaistisna tahammül edemem. -Muhakkak bir yere gitmek isterim.- Böyle zamanlarda insana en azap veren şey nedir bilir misin? Ne oldu, ne oluyorsun, yine eskisi gibi değilsin,...diye sormaları. Hem insan bilirse ki, bunu sormaları seni düşünmekten ziyade kendileri, pis tecessüsleri içindir.
Bu kıza ne kadar azap çektiriyorlardı? Onu bu hale getirmeye acımıyorlar mıydı acaba?
"Bu kıza ne kadar azap çektiriyorlardı? Onu bu hale getirmeye acımıyorlar mıydı acaba?"
... mezarında yatan biri gibi yalnızım, bir sürü acı ve azap veren düşünce ve bir sürü hiç bitmeyecek olan hüzünle.