Unutulmuş bir yetim gibi
Hissetmenin kimsesizliğini atabilir miyim üstümden?
Artık teknik direktördü ve sahada gidişatı değiştirmek için gol atması değil, gol attıracak taktiği bulması gerekiyordu. Bir teknik direktör sahaya çıkıp gol atacak değildi ya. Yoksa atabilir miydi?
Yere yığılmak üzereyken kendine "Bir adım daha atabilir misin?" diye soran maraton koşucusunun hikayesini unutmayın. Yaşamı bir maratona benzetmek herhalde çok da yanlış olmaz. En karanlık anda bile kendinize şu soruyu sorun: Bir adım daha atabilir misin?
Siz de ben de bu sorunun cevabının "evet" olduğunu biliyoruz.
Süperegonuz mutluluğu, hazzı hayatınızdan söküp atabilir ve sizi yaşamın anlamsızlığı ile başbaşa bırakabilir. Bilinçli olarak kendinizi suçlu hissetmezken, bilinçdışınızda kendinizi suçladığınız bir şey tarafından cezalandırılırsınız.
Başkalarının acı çekişini görmek mutlu kılar insanı, başkalarına acı vermek daha da mutlu: Bu çetin bir sözdür, ama eski, güçlü, İnsanî, çok İnsanî bir ilkedir, maymunlar bile imza atabilir altına: Bu çok tuhaf zulümleri tasarlamakla insanları öncelediler, onların “başlangıcı” oldular. Zulümsüz şenlik olmaz: İşte en uzun, en eski insanlık tarihinin
öğrettiği bu - cezada bile şenlikli birçok şey var!