Didem Madak
Didem Madak

Ahlat ahların ağacıydı, yaşlanmaya başlayanların, itiraf edilememiş aşkların, evde kalmış kızların..
Ahlat ahların ağacıydı,
Cezayir nasıl cezaların ülkesiyse, öyleydi işte.

Remzi Gülek
Remzi Gülek

Unutulmuş bir mezarlık gibiyim
Sessizce
Servi yapraklarımda uğuldayan
Rüzgârlarımı dinliyorum

Ölü doğan umutlar nehrinde
Boşluğa akan düşler
Hiçlikte eriyip giderken
Göğümün kurak çöllerinde eriyorum

Terk edilmiş bir mezarlık gibiyim
Sessizce
Servi yapraklarında uğuldayan
Rüzgârlarımı dinliyorum


Boğaz’ın bağrına batan kıymık
Sahipsiz ahların gözyaşını döküyorum
İpek mendil ve cevaplarla incitmeyin
Acının nöbetini tutuyorum

Kimsesiz bir mezarlık gibiyim

Boş arazide gürleyen deprem
Okyanusta çağlayan dalga
Issız bir adada filizlenen çiçek
Dönemini yitirmiş bir söylence gibiyim

05/02/2018

Ferhat Barış
Ferhat Barış

'Gençliği bitirdik.Tükettik. Eğitimi gasp edercesine alanları ödüllendirdik. Kapı önünde alınan ahların hesabını sormak dururken, ödül olarak süre verdik çağdışı zihniyetlerin önüne. Sırtı sıvazlamanın, takkiyenin bu boyuta ulaşmasına tepki bile göstermemek ideolojik cinnetin vardı boyutu gösterdi bizlere. Bugünü çalınan ülkenin, geleceğini de hırsızlara

teslim ederken, gelecek zamana dair şikayetlerin önünü şimdiden tıkamış olduk...'