.
Yarabbi Şükür!
.
Ah!.. Bilhassa bu kadar kalabalığın içinde yalnızlık ne acı oluyor yarabbi !..
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
Kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
Yandım Yarabbi yanmak ne acı.
Sönmeyi istesem yanmaktan acı...
Tevbe yarabbi hatâ yoluna gittiklerime
Bilip ettiklerime bilmeyip ettiklerime
ABDURRAHİM NİZAMEDDİN MERZİFONÎ
«SARI DANİŞMENDZADE»)
“Yaşar Okuyan: AKP’nin Bursa milletvekili mesela başbakana dokunmak ibadettir diyor. Bir dokunuyoruz başbakana ne namaz niyaz ne hac hiçbir şeye gerek yok. Tayyip beyin yakınından geçsem dokunacağım da. Ne diyeyim koskoca adam mebus olmuş köylü Memet ağa değil. Hasan efendi değil. Bu adam Bursa’nın mebusu. Yani bilme ama Kuran’da vardır herhalde tövbe yarabbi böyle
dokununca ibadet tamam. Vahiy gelmiştir herhalde adama tövbe yarabbi. Şöyle gidip dokunacağım Tayyip beye ne oluyor derse Tayyip bey diyeceğim benim öbür taraf çok karışık size dokundum mu hiç olmazsa öbür tarafı garanti altına alırım diyeceğim. Ya böyle bir şey olabillir mi ya.”
"Ankara... Yârabbi ne heyecanlı, helecanlı günler geçirmiştik. Hele Bursa'nın düştüğü gün... Ya Sakarya... Ye'se düşmedik. Zaten başka türlü çalışılabilir miydi? Ne topumuz vardı, ne tüfeğimiz... Fakat imanımız büyüktü. Bu, ümitle, imanla yazılır. O zamanı düşünün... İmanım olmasaydı yazabilir miydim? Zaten ben, başka türlü düşünüp başka türlü
yazanlardan değilim. Bu, elimden gelmez. İçimde ne varsa, bütün duygularım yazılarımdadır... Bin bir fecayi karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde kurtuluş dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin bir hatırasıdır. O şiir, milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir."
'İstiklâl Marşı'
İstanbul ve boğazlar çok devletin tatlı hayaliydi .Herkes elini uzatmış bu pırlantayı kapma sevdasındaydı .
Ve Yarabbi , ne de çok sevdalı vardı.