.
Saadet, hayatı olduğu gibi kabul etmektir.
Ne bir şey ilave etmeli,ne de ondan bir şey eksiltmeli
.
Bu halimizle hepimiz acınmaya layıkız; ama kendi kendimize acımalıyız. Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğunu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkasını bu kadar zavallı görmeye hakkımız yoktur.
“İnsan evvela kendi kendisinden utanır gibi olur ama, bilir misin, bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır. Vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kafi mazeretler tedarik etmiştir”
- Onu unutamayacaksınız! Ondan ayrılamayacaksınız!
-Beklemek lazım.. Uzun zaman!
İçime ondan başka kimsenin girmesine müsade etmemiştim.
"Onu unutmayacaksınız" dedi "Ondan ayrılamayacaksınız"
- Ben ondan ayrılmaya daha evvel karar vermiş bulunuyorum.
Fakat beklemek lazım... uzun zaman...