Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur.
Ne istiyoruz?
Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş,
üç beş kişinin çıkarına değil,
bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun.
Herhangi bir karar alınırken,
İzmir' deki ortak tüccar,
İstanbul'daki ahbap milyoner değil,
bu kararların altında beli bükülen,
çoluk çocuk inleyen yığınlar göz önünde tutulsun.
Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun. Herhangi bir karar alınırken, İzmir'deki ortak tüccar, İstanbul'daki ahbap milyoner değil, bu kararların altında beli bükülen, çoluk çocuk inleyen yığınlar göz önünde tutulsun.
-Ne istiyoruz?-
"Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş,
üç beş kişinin çıkarına değil,
bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun.
Herhangi bir karar alınırken,
İzmir' deki ortak tüccar,
İstanbul'daki ahbap milyoner değil,
bu kararların altında beli bükülen,
çoluk çocuk
inleyen yığınlar göz önünde tutulsun."
Fikriyle yaşantısı uyuşmayan kişinin ne ahlakından ne özgürlüğünden söz edilebilir.
Aşk namazının sadece iki rekâti var, kişinin öz kanıyle alınan abdeste Bismillah!
"Kan isteyen törelerimiz yoktur bizim, biz töreye insanımızı kurban etmeyiz. Ama namusumuz vardır. Onun için yaşar, gerekirse onun uğrunda ölürüz. Yaşarken de ölürken de bir değil her kişiyiz. Ve her kişinin onuru söz konusu olduğunda gerekirse bir kişiyi feda ederiz."
...Artık Dostoyevski'nin kitaplarını okumayacağım. Çünkü okuduğum son iki kitabında da birer kişiyi veremden öldürdü. Üstelik bu işi o kadar ustaca yapıyor ki, kitabı okurken kendini bir okur olarak değil, hasta yakını gibi görüyorsun. Sanki koltuğunda değil de hastanın kıvrandığı yatağın bir ucunda oturuyor ve onun için dua ediyorsun. Bu ister istemez kişinin ruh
halini olumsuz etkiliyor.
Kendi sorunlarını çözemeyen bir kişinin kusurlarının acısını başkalarına çektirmeye hakkı yoktur ..'
İki kişinin birbirini aynı yoğunlukta sevmesi imkansız. Dolayısıyla aşkta acılar ve sevinçler hakkaniyetli paylaşılmaz. Aşk adil değildi. Demokratiklik ve özgürlükçülüğün kıyısından bile geçmiyordu. Dahası istikrar ve kalıcılıktan da nasipsizdi. Sana en şiddetli tokadı patlatacak olan eli okşamaktan ibaretti!