Bir şeyler söyledim zannettiği halde kelimeler ağzının içinde kalmışlar ve dışarı çıkamamışlardı.
"Bir şeyler söyledim zannettiği halde, kelimeler ağzının içinde kalmışlar ve dışarı çıkamamışlardı."
Bir şeyler söyledim zannettiği halde, kelimeler ağzının içinde kalmışlar ve dışarı çıkamamışlardı.
Rabbim, dedi Adem, senden af dilemeye bildiğim kelimeler yetmiyor, bana yenilerini ver.
"Bir acıya tahammül edebilmek ancak ondan daha büyük bir acıyla yüz yüze gelmekle mümkün olabilirmiş, anladım.Şimdi, bir dağın diline emanet ettiğimde bile ölü harfler, yanık kelimeler doğuran bu seyrüseferi, altında ezildiğim her şeyi, bu acıyı unutabilmek için bir diğer acımı diriltmeye uğraşıyorum. Seni unutmak için yaşadıklarımı, yaşadığım şeyi unutmak
için de seni hatırlıyorum. Ama mümkün değil, hiç birini unutamıyorum. "
Kifayetsiz olduklarını hep biliyorduk ama kelimeler müstamelmiş, ben bunu bugünlerde öğrendim.
Unutmak, diye bir kelime vardı Kelimeler Kitabı 'nda.
Unutucuydu insan.
Öyle yaratılmış, kalbi öyle yasalanmıştı.
Fakat aynı kelimeleri kullansalar da söyledikleri şey birbirinin aynı değil. Çünkü birinde kelimeler yaşantının ifadesi, diğerinde yaşanmadan sezilenin.