Dediler ki: gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: gönle giren gözden ırak olsa ne olur.
sevinç mi
artık sözcüklere inanmıyorum
sözcükler yanıltıyor beni
ağzım kafamdan ırak
neye yakın ağzım
ninni gibi böyle dinle
herkes uyuyor
" Emeviler devletin birçok alanında fethedilmiş ülke sakinlerine ve desteklerine gereksinim duymuşlardır. Bu alanda işbirliği iyi bir şekilde işlediği görülmektedir, hatta belirli bir süre vergi ve idare uygulamasında geleneksel yaygın diller kullanılmıştır. Bunlar Mısır'da Kopt dili, Suriye'de Yunanca, Irak ve İran'da eski Farsça idi. Arapça kullanımı daha sonraları
gerçekleşti."
Size hep işin bir lanet ve çalışmanın talihsizlik olduğu söylendi.
Fakat ben size diyorum ki, çalışırken yeryüzünün en ırak düşünün; daha o düş doğarken sizin payınıza düşmüş parçasını gerçekleştiriyorsunuz…
Değilse tek taraflı, edilgen, bilgi ve görgüden uzak, kişiliksiz, kültürsüz, sığ, kaba saba ve tembel bir nesille Irak’ın gelişip kalkınması hiçbir zaman mümkün olmayacaktır. Bu nedenle ez-Zahavi, aynen Türkiye’nin Mehmet Akif’i gibi Müslümanları daha çok gaflet, uyuma, cehalet, tembellik ve hurafe üzerinden eleştirir; dahası Irak halkını var gücüyle uyanış ve
değişime çağırır:
Ey asırları uykuyla heba eden tembel halk!
Daha ne kadar cehaletle uyuyacaksın, kalk!
Değiştir o sana hiç faydası olmayan âdetleri
Bu ne kabalık! Bir huy varken güzellik gibi
Bir olamaz insanın kötülükleriyle iyilikleri
Kadının içerisinde olmadığı bir toplum, toplum değil topluluktur. Birlik ve dirlikten uzaktır. Dahası, o toplumun yarısı felç olmuş ve işlevsiz kalmış demektir. Bu nedenle Irak kadını, bütün varlığı ile toplumun içerisinde yer almalıdır. Bu; hem güç birliği, hem uygarlık zarafeti, hem çeşitlilik ve yaratıcılık açısından bir zorunluluktur.
Türklerin Irak'a geliş tarihinin islamiyet öncesinde olduğunu belirten Abdizade Hüseyin Husamettin'in dayanak noktası Banukya Antlaşmasıdır. Bu Irak'ı fetheden islam ordularının komutanı Halit bin Velid'in o coğrafyadaki Fars devletiyle karşılaşmadan önce Türklerle yaptığı anlaşmadır. Islamiyet'in Irak coğrafyasına yayıldığı tarihlerde burada bir çok Türk aşireti
ve beyliği bulunduğunu belirten Husamettin'e göre bu aşiretlerin en önemlisi olan Banuklu Aşireti,liderleri Basbahri önderliğinde Fırat Nehri kenarında yaşıyordu.