Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.
Kelimeler insanların anlaşmasını sağlayan vasıtalar olduğuna göre, eğer bu kelimelerin anlamları üzerinde anlaşma olmazsa kimsenin kimseyi anlayamayacağı meydandadır.
Sen herhangi bir şeye üzülürsen seni kollarımın arasında avutacağım. Eğer gözlerinden bir damla yaş gelirse onu, güzel gözlerini sıcak dudaklarından öperek kurutacağım...
İkimiz de birer insan arıyoruz, kendi insanımızı... Eğer birbirimizde bunu bulursak harikulade bir şey olur...
Yuh...
Eğer hayat buysa,
Bu ahmakça uykuysa...
Bana kim sokulduysa:
Hadi dedim, hadi git!..
"Evvela, bütün muvaffakiyetinin başı olarak büyük bir iltimas arayacaksın...
İtiraz etme, bal gibi arayacaksın. Hatta, eğer son sınıflara yaklaştıysan aramaya başlamışsındır bile...
Ondan sonra memleketin göz önünde bir yerine tayin olunmak...
İhtisas yapmak imkânlarını elde etmek...
Sonra para kazanmak: Bol bol, avuç avuç, çılgınlar gibi
kazanmak...
Sonra güzel bir karı almak...
Kafaca anlaşacağın ve ruhu ruhuna uygun bir kadın değil! Herkes gördüğü zaman ‘Aman! Bakın, falancanın ne enfes karısı var!’ desin yeter!..
Yalnız bu noktada idealistsiniz; ve maddi menfaatler ve rahatlar haricinde yegâne manevi zevkiniz budur:
Güzel karı alıp herkese parmak ısırtmak...
Sonra
otomobil, apartman...
Daha sonra göbek, poker vesaire..."