... Aykut; "madem ki bu kadar sakat ve cezalıya rağmen kadroya giremiyorum artık durmam, zaman kaybetmem gereksizdir" dedi.
Bunun üzerine Türk futbolunun nasıl amatörce yönetildiğine çarpıcı bir örnek olacak açıklama geldi bir yöneticinin ağzından; "senin bonservis bedelin olan yüz elli bin lirayı federasyona yatırmayı unutmuşuz, bu nedenle de bonservisin yok.
Yani, Orduspor maçı kadrosuna girememen senin yetersizlğinden değil, bonservis engelinden dolayıdır"
Piramitin korktugu mafya babasi aykut sönmez bu kadar Salak olamazdi degilmi
- sen bizi ne sandin. Eline silah almis bir Avuc cocuk mu?
Rahat bir tavirla omuz silkip 'Evet' dediginde o bok beyinli kafasini omuzlarindan ayirmak istedim
‘’Belediye başkanımız ‘ Kıymetli insanlar yaşarken de anılmalıdır’ diyerek bir kampanya başlattı ve adımı o sokağa verdi. Ben, Aykut Kocaman, Oğuz Çetin, Tuncay Şanlı ve niceleri. Benim adımın verildiği sokak, doğduğum evin çıkmaz sokağıydı. Kaderin cilvesi midir bilinmez, belki de çıkmazda olan takımların bana gelmesinin bununla bir ilgisi vardır. Kim
bilir?
Kağıt Gemilerden bir filo kurmaktır yazmak… Gözünüzün önünde sular yutarken bıraktığınız gemiyi, Siz yenisini yapmaktasınızdır; yüreğinizde bir öncekinin hüznü ve elinizde katladığınız kağıdın umudu… Aykut Cansız, ustalıkla yaptığı bir kağıt gemi daha bırakıyor dalgakıranı olmayan bu denize… Lirizm dolu bir kağıt gemi… Mavizi bol olsun!"