Osman Cengiz
Osman Cengiz

Birgivi’nin Osmanlı coğrafyasındaki etkisi son asırlara kadar devam etmiştir.318 Kendi döneminden hemen sonraki asırlarda pek çok âlim tarafından takip edilse de en dikkat çekeni Arap dünyasındaki algı biçimidir. Zira bu algı gerek Selefîlik ile Arap dünyasının (Mısır-Şam) ilişkilendirilmesi gerekse Osmanlı düşüncesinin, İbn Teymiyye tesirine girmesi iddiaları

açısından mühimdir.

Buna göre bugünkü gündemin aksine Arap bilginler Birgivî’yi kendi çağından ve devam eden asırlarda İbn Teymiyye ile değil Gazzâlî ile ilişkilendirmişler ve ona benzetmişlerdir. Birgivî’den bir kuşak sonra yaşamış olan kendisi Anadolu’da bulunmamasına rağmen eserleriyle bu bölgedeki dini düşünceye tesir etmiş bir âlim olan Ali

el-Kârî (Ö. 1014/1605) et-Tarîkatü’I-Muhammediyye’yi Övmek için kaleme aldığı kasidesinde Birgivi“ ’yi “imamımız” şeklinde anmıştır.”

Şâfiî fakihlerinden Kudüs müftülüğü yapmış olan Ali el-Kudsî (6. 114411731) Birgivî’ye hitaben “Ey Günümüzün Gazzâlî’si, Bilgi’nin şerefi sendedir! Senin bereketinle orası ne güzel yurttur!”

der. Mısır’ın önde gelen âlimlerinden Şeyh Muhammed Meymunî (ö. 1614) “Muhammed Birgivî’nin yollarını görmedin mi? O yollarda gökleri aydınlatan nurlar göıülmektedirl”. Kahire’ü muhaddis, fakih ve sufi Abdürraüf Münâvî (Ö. 1031/1622) Birgivî’yi överken “O, asırların ve şehirlerin yegane alimi, Arap ve Acemin Şeyhülislâmıdır” demiştir.

Aslen Heratlı olup Mekke’de yaşayan Muhammed el-Kârî (6. 1014/1606) ise yazdığı 36 beyitlik şiirde şöyle der: “Allah şeyhimizi müeyyed kılsın! İnsanlar ancak ondan fayda gördü! Birgivi" bizim önderimiz, dindarlığın ve takvanın şeyhidir", “Biliniz ki Birgivi bid’atçilerin düşmanıdır”. Bunlardan başka Nuruddin İyâdî, Salim Şehürî, Bulkînî, Muhammed

Necâvî, Ahmed Şertünî, Eminuddin Mısrî gibi âlimler Birgivi” ’yi medh etmişlerdir. Bu metinlerin ortak noktası, Birgivî ’nin Batınîlerle mücadele eden Gazzâlî gibi bid’at ve yanlış inançlarla mücadelesi ve Tarîka’nın değeridir.320

Netice itibariyle Çivizâde ve Birgivi"nin zihniyet, tavır veya mezhep olarak selefi oldukları iddiasının gerçeği

yansıtmadığı görülmektedir. Adı geçen âlimlerin klasik Hanefi olduklan ve bu mezhebin metodolojisini benimsedikleri tespit edilmiştir.321

-----------

319 Kalaycı, Osmanlı Sünniliği, 235-236.

320 Hüseyin Elmalı, “Birgivi Hakkında Mısır, Mekke ve Medine Alimlerinin Söylediği Bazı Şiirler" İmam Birgivi, haz. Mehmet Şeker, Ankara, 1994,

83-101,

321 Mehmet Gel, “Aslına bakılırsa bu zihniyet ya da düşünce tam Çivizâde’ye özgü olmayıp daha çok Ortaçağ İslâm coğrafyasında teşekkül eden belli bir fıkhî geleneğin XVI. yy. Osmanlı'sında Çivizâde üzerinden tecessüm etmesine benzemektedir'î (Agi, 180) şeklinde, Çivizâde’nin klasik bir Hanefî âlimi oluşuna işaret ettiği gibi Hulusi

Lekesiz de Birgivî’nin aynı durumuna atıf yapmıştır: "Birgivi hem savunduğu fikirleri delillendirirken ve hem de mantığını ve sistematiğini kurgularken her zaman bir Hanefi alimi olarak hareket etmiştir, diyebiliriz”. Lekesiz, Agt, 100. Mehmet Gel, Çivizâde’nin üzerinde özellikle hocası ve kayınpederi Mevlana Kara Bâlî’nin “en fazla etkisi bulunan kişi” olduğunu

kaydeder ve “Kara Bâlî’nin Osmanlı ilim geleneğinde Razî mektebi silsilesinin önemli halkalarından biri olan Hızır Bey’in talebesi Hatibzâde ve oğlu Sinan Paşa’nm yetiştirmesi” olduğunu ilave eder. Gel, Agt, 76.

Margot Channing
Margot Channing

Orta Çağ'da sıçan pireleri, “Kara Ölüm" olarak da bilinen ve korkunç bir hastalık olan vebanın yayılmasına neden oldu. Hastalığı taşıyan sıçan pireleri ile temas eden insanlar çok geçmeden hastalanmaya başladı. Bu son derece bulaşıcı bir hastaluktı ve tüm dünyada binlerce insanın ölümüne neden oldu.

Savas Kalenteridēs
Savas Kalenteridēs

Türkiye her cümlesi ‘şiddet’ ima eden bir diplomasi tar­zıyla Öcalan’ın Türkiye’ye iadesini isteyip bastırınca Abdul­lah Öcalan dokunanın elini yakan bir ateş topuna dönüştü, birbirini izleyen olaylar başladı ve uluslararası bir serüvene dönüştü. PKK yöneticileri, legal-yarı legal bütün ilişkilerini seferber ederek Öcalan’a “siyasi mülteci” olarak

kalabileceği bir ülke arayışına girdiler. Böyle olunca, Rusya ve îtalya gibi bazı ülkelerde, önceki yıllar boyunca PKK’ya destek vermiş siyasiler için, “kara gün dostu” olup olmama sınavı başladı. Gri sahnede ilk görünen, Rus milliyetçisi parlamenter Jrinovski oldu; Öcalan’ı Moskova’ya davet etti. Uzun yolcu­luklar böyle başladı.

Michael J. Behe
Michael J. Behe

Mutasyon hakkında çok şey bilinse de konu evrimle ilgili olunca hala bir “kara kutu” olmayı sürdürmektedir. Evrimde yeni biyokimya­sal fonksiyonların ortaya çıkması çok nadir olmaktadır ve kökenleri neredeyse hiç bilinmemektedir.