Hiçbiri insanı insan yapan şeyin şahsiyet olduğunu, bütün ilimlerin, bütün tecrübelerin yalnız bunu temine yaradığını anlamamıştır.
Bir insanın, bilgisi, düşünceleri, mantığı, ahlakı, hulasa her şeyiyle bir kül" oldugunu henüz anlayan yok. Bu muhtelif taraflar bir insanda ne kadar ayrı çehre gösterirse göstersin, bir noktada birleşir ve bir ahenk vücuda getirirler. O nokta da şahsiyet dediğimiz şeydir.
“Hiçbiri insanı insan yapan şeyin şahsiyet olduğunu, bütün ilimlerin, bütün tecrübelerin yalnız bunu temine yaradığını anlamamıştır.”
Parmak iziniz gibi, yalnızca size ait acılar vardır. Bunları kafaya hiç takmazsanız büyük başarılar elde edebilirsiniz. Fakat şahsiyet kazanamazsınız.
Devlet insanların dine bağlılıklarının onlara şahsiyet kazandırdığı her alanda dinle kavgalı oldu, insanların dine bağlılıklarının devletin işine yaradığı her alanda din kullanıldı.
Muhakkak ki toplu köylerde aileler silinip, tüm olarak köy halkı kendini gösterirken, ucu bucağı belli olmayan dağınık Karadeniz köylerinde bir aile şahsiyet olarak karşımıza çıkıyor, tabiattan çekinmek diye bir endişe yok, dağ başında ailesi ile tek başına oturmak, komşulardan uzak olmak Karadeniz köylüsünü ürkütmüyor..
Öyleyse bu Mesih kim ki ve nasıl bir şahsiyet ki adı ve varlığı aracılığıyla her şeyi her yerde bir hiçe dönüştürüp gölgede bırakmakta, her şey üzerinde tek güç sahibi olmakta ve öğretişiyle yeryüzünü doldurmakta?
