Ali Güneş
Ali Güneş

Yarımada Seferi’nde (1807-1814) muharebe meydanlarında kazandığı zaferlerle mücadeleyi sonlandırmak gibi boş bir öğüde kapılan Napolyon, dağlık coğrafyadan istifade eden İspanyol gerillaların mukavemeti karşısında hayal kırıklığına uğramıştır. Bu döneme kadar daha çok düzensiz küçük kuvvetlerle yapılmış olan gayrinizami harp, Napolyon’un yenilgisiyle

askeri teorisyenlerin dikkatlerini üzerine çekmeye başlamıştır.

Bora Çiftçi
Bora Çiftçi

Öğütler ortalama makullükteki insanların yol haritalarıdır. Daha önce tecrübe edenlerce verilirler ve tecrübe etme zahmetine katlanmak istemeyenlerce de uygulanırlar. Eğer suyun berraklığına ufacık da olsa bir leke sürülmüşse suyun rengi artık kendinde değildir. Neye bulaşırsa onu akar. Neye karışırsa o kokar. Yapılması gereken ya da ortalama kanaatlerce belirlenmiş

tüm iyilerin yolu en az bir kere öğüde uğramıştır. "İnsanların doğumlarından beri bir ustalık belgesi gözetmeksizin yaptıkları ve ücret almadıkları en yaygın meslek; ÖĞÜT PEZEVENKLİĞİDİR!"

Aytekin Karaçoban
Aytekin Karaçoban

Ağır ağır ölür alışkanlığının kölesi olanlar,
her gün aynı yoldan yürüyenler,
yürüyüş biçimini hiç değiştirmeyenler,
giysilerinin rengini değiştirmeyenler,
tanımadıklarıyla konuşmayanlar.

Ağır ağır ölür tutkudan ve duygulanımdan kaçanlar,
beyaz üzerinde siyahı tercih edenler,
gözleri ışıldatan ve esnemeyi

gülümseyişe çeviren ve yanlışlıklarla duygulanımların karşısında onarılmış yüreği
küt küt attıran bir demet duygu yerine
“i” harflerinin üzerine nokta koymayı yeğleyenler.

Ağır ağır ölür işlerinde ve sevdalarında mutsuz olup da bu durumu tersine çevirmeyenler,
bir düşü gerçekleştirmek adına kesinlik yerine belirsizliğe

kalkışmayanlar,
hayatlarında bir kez bile mantıklı bir öğüde aldırış etmeyenler.

Ağır ağır ölür yolculuğa çıkmayanlar,
okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
gönlünde incelik barındırmayanlar.

Ağır ağır ölür özsaygılarını ağır ağır yok edenler,
kendilerine yardım edilmesine izin vermeyenler,
ne kadar şanssız

oldukları ve sürekli yağan yağmur hakkında bütün hayatlarınca yakınanlar,
daha bir işe koyulmadan o işten el çekenler,
bilmedikleri şeyler hakkında soru sormayanlar,
bildikleri şeyler hakkındaki soruları yanıtlamayanlar.

Deneyelim ve kaçınalım küçük dozdaki ölümlerden,
anımsayalım her zaman: yaşıyor olmak yalnızca nefes alıp vermekten

çok daha büyük bir çabayı gerektirir.

Yalnızca ateşli bir sabır ulaştırır bizi muhteşem bir mutluluğun kapısına.

Abdullah Ulvan
Abdullah Ulvan

terbiyeci kardeşim! çocuğun senin seslenmene olumlu cevap vermesini, yaptığın öğüde gönül kulağını açmasını, irşadını dinleyip uygulamasını istiyorsan, İslâm'ın açmış olduğu doğru yolda yürü, çocuğuna karşı içten sevgi besle, Peygamber (A.S.) Efendimiz'in Ashabına karşı gösterdiği o güzel muameleyi örnek edin, yanında oturanlara nasıl samimi ve içten

muhabbet gösterdiğine dikkatle bak. işte ancak o zaman bu inanç ve anlayışla sağlam bir terbiye yolunda yürümüş olursun ve en faziletli olanını tayin edip erişme imkanını bulursun. ve sonra da bu yoldan çocuğun kalbini kendine çekmiş olur ve irşad ettiğin her şeyi kabul etmesini sağlamış bulunursun. ıslahı için harcadığın bütün mesai ve gayretlerin olumlu sonuç

verir.