İnsanlar arasında her tür önyargıdan bol miktarda bulunur.
![Vanessa Baird](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
![Vanessa Baird](images/avatarlar/pexels-marius-venter-165.png)
Eşcinsellik, dünyanın en az 70 ülkesinde yasadışı. Bunlardan -hepsi de İslami fundamentalistlerin kontrolünde olan- yedisinde eşcinsellere ölüm cezası uygulanıyor. İran'da yılda tahminen 200 kişi cinsel yönelimi nedeniyle idam ediliyor. Uluslararası Af Örgütü, son zamanlarda Afganistan ve Suudi Arabistan'da da gey ve transgendered erkeklerin öldürüldüğünü bildirdi.
![Vanessa Baird](images/avatarlar/pexels-marius-venter-165.png)
AIDS salgınının tüm kıtalardaki cinsel azınlıklar üzerindeki etkisi çok büyük oldu. Aralarında gey aktivistlerin de bulunduğu çok sayıda insan bu hastalık yüzünden öldü ve bunun sonucunda hareket yara aldı.(...) 1980'lerin başlarında HIV/AIDS ilk kez ortaya çıktığında, lezbiyen ve geyler, sendromu "gey salgını" olarak gören kamuoyunun tepkisiyle karşılaştılar.
![Vanessa Baird](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
Erkekten daha fazla bir şeyim, kadından daha fazla bir şeyim.
Ne erkek ne kadınım, ikisini de içimde barındırıyorum...
Neysem oyum.
İsimler ve bir şeye uygun olmak artık o kadar önemli değil...
Cinsiyetler ve davranışlar gökteki yıldızlar kadar çeşitlidir.
![Vanessa Baird](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Homofobi tarihi boyunca eşcinsellik hep "bir başkasının" hastalığı, günahı, suçu, âdeti ya da sorunu olarak tanımlanmıştır. Dışarı dan bir yerlerden gelerek ulusun saflığını kirleten yabancı bir un surdur.
![Vanessa Baird](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Flavia Agnes şu yorumu yapıyor:
"Çoğu kadın, bilinçli bir politik tercih olarak lezbiyenliğe ya da biseksüelliğe yöneliyor; çünkü kendilerine yönelik radikal fikirleriyle, ister evlilik içi ister evlilik dışı olsun, temel özellikleri eşitsizlik, sömürü, saygısızlık ve çoğu zaman da kaba kuvvet olan tipik heteroseksüel ilişkileri bağdaştıramıyorlar."
![Vanessa Baird](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
Çeşitliliğin yerel ve ulusal düzeyde de savunulması gerekiyor.
Sıradan insanların gündelik hayatlarında sorgulamadan kabul ettikleri birçok şey var: çalışma hayatında eşitlik, barınma, sağlık hizmetleri, aile hayatı, yasal haklar, emeklilik, vb.
Dernek kurma ve ifade özgürlüğü, işkence ve aşağılanmaya maruz kalmama gibi özgürlükler de bunlara dahil.
Tüm bunlar, gerek zengin gerekse yoksul ülkelerde, yüz binlerce cinsel azınlık mensubuna tanınmayan haklar. Bunun da genellikle acımasız ve insanlık dışı sonuçları oluyor.
![Vanessa Baird](images/avatarlar/pexels-marius-venter-165.png)
Kuran'da, sadece Sodom ve Gomorra hikâyesinin anlatıldığı kısımlarda eşcinselliğe doğrudan değinilir. Lut Peygamber zamanında Sodom ve Gomorra halklarının şiddetle cezalandırılması bazılarına göre Allah'ın eşcinselliği ortadan kaldırmak istediğinin kesin bir kanıtıyken, bazıları da doğrudan eşcinselliğin cezalandırılmadığını savunuyor. Sodom halkı
"her şeyde aşırıya kaçtığı” için cezalandırılmıştı. Bu yorumculara göre eşcinselliği kınayan aslında Kuran değil, müslüman toplumlarda yaygın olan homofobik kültürdür.
![Vanessa Baird](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
Aynılık diye bir şeyin var olmadığını ve baş döndürücü bir çeşitliliğin varlığını göz önüne alarak, bugün bir küresel cinsel azınlık hareketinden söz edebiliriz.