Martin van Creveld
Martin van Creveld

Silah gücünü, öldürmek için kullandığın kadar korkutmak için de kullan. Korkmuş bir düşman, ölmüş bir düşmandan her zaman daha iyidir.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

İsrail, Sovyet modelinden oldukça etkilenmiş sosyalist bir ülkeydi.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

Ben Gurion, Begin'den öylesine nefret ediyordu ki ona adıyla bile hitap etmiyordu; Rabin ise seçim kampanyası boyunca ona "müzelik" diye etmişti.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

Günümüzdeki birçok İsrailli gibi, eğitimli Dvora'ya göre de Araplar ilkel bir ırktı. Fakat Arap çocukları ile birlikte büyümüş olan Moshe onun gibi düşünmüyordu. Hatta Moshe, Arapçayı yüzeysel olarak öğrenmişti ve harika olarak nitelendirdiği Arapça şiirleri rahatlıkla okuyabiliyordu. Ayrıca Arapların korkusuz ve tutumlu olmalarını da her zaman takdir ediyordu.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

1948 yılında İsrail nüfusu 650 bin iken, 10 yıl sonrasında 1 milyon 600 bine ulaştı. Daha sonraları ise nüfus 2 milyon 400 bini buldu.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

Nahalal'da sosyalist halk ateizmin etkisi altındaydı; belki Moshe, Yahudilerin tanrısındansa İslam dininin tanrısına kendini daha yakın hissetmişti. Talmud (Musevilerin şeriat kitabı) veya Musevi Ortodoksluğu hiçbir şekilde ilgisini çekmiyordu. Çok zaman sonra Moshe, İsrail parlamentosu üyesi iken; Yahudi kimliği ile ilgili olan tartışmalara katılmaması onun bir Arap olduğu

yönünde dedikolara sebep oluyordu.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

1948 yıllarının başlarında Arapların yaşamakta olduğu bölgelerin geleceği ile ilgili düzenlenen pek çok Hagana toplantısına katıldı. Aynı yılın nisan ayında Dürzî Taburu Filistinli Araplara yardım etmek için Suriye'ye geldi. Dayan, bu taburun subaylarına rüşvet vermek için aracı oldu. Böylelikle tabur Hagana'nın yanında yer aldı. Bu başarı, ilk işinin

meyvesiydi. Aynı ay içerisinde Hagana'nın toplu hâlde yaşayan halk hariç olmak üzere, ilk Arap şehri olan Acre'yi işgal ettiğinde; Dayan, Acre'nin teslim olmasında etkin rol oynadı. Bu olaylar arasında 22 yaşındaki Zohar, Nahalal yakınlarında öldürüldü. İri yarı, sarışın ve oldukça yakışıklı olan bu genç adamın cesedi, bulunana kadar, günlerce güneş altında

bekledi. Moshe, cesedin bileğindeki yara izinden ölen kişinin kardeşi olduğunu anladı. O an, özgür ruhlu ve yanına yaklaşılması zor olan Dayan'ın duygusal desteğe ihtiyaç duyduğu nadir anlardan biriydi. Muhtemelen Filistinli Araplar tarafından başlatılan toplu saldırı, ya Dayan'ın casusluk ağının çökmesinden ya da yapılan ufak bir hatadan kaynaklanıyordu.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

Dayan gayrımenkullerini, emekli aylığını, banka hesap cüzdanlarını ve antikalarını ortaya dökerek vasiyetini hazırladı. İki oğlunun da iflas etmiş olmasına rağmen bütün mirasını sevgilisi Rahel'e bıraktı. Dayan'ın bıraktığı miras yaklaşık 2-2.5 milyon dolar civarındaydı ve o yıllarda bu miktar oldukça fazlaydı. Dayan'ın mirasından çocukları 150 bin dolardan

daha fazlasını alamadılar. Bu parayı da ancak mirasa karşı çıkacaklarını söyleyerek alabildiler. Babası ile ilgili yazdığı bir kitapta Yael, emrivaki yapılan miktarı kabul etmediğini belirtmiştir. Dayan'ın oğulları Ehud ve Asaf için ise durum daha farklıydı. 2001 Ekim ayında babalarının ölümünün 20. yıl dönümünde düzenlenen konferansa bile

katılmamışlardı.
Asaf, bir yıl sonra bir röportajında babasının "cehenneme" gitmeye geç bile kaldığını belirtmiştir.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

1967 Ekiminde Mısır ve İsrail arasında gergin bir olay yaşandı. Mısır misilleme botları, Said Limanı'na çok yaklaşan İsrail donanmasını batırdı, IDF'nin (İsrail Savunma Kuvvetleri) 47 denizcisi öldü ya da kayboldu. Bu duruma oldukça sinirlenen Dayan, Süveyş Kanalı boyunca tüm petrol rafinelerini bombalamalarını ve yüz milyonlarca dolar hasar meydana getirmelerini

emretti.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

Yıllardır İsrail'de bir bebek dünyaya geldiğinde anne ve babası içlerinden şu duayı etmektedir: "Bu bebek 18'ine geldiğinde orduya hizmet etmek zorunda kalmasın." Yael'in yazdıklarına göre Dayan'ın da torunları için en büyük temennisi bu olmuş. Bu olayın üzerine Dayan şu şiiri yazmıştır:
Nereden estiğini bilmediğimiz bir rüzgâr esti
Göklerde barış

çanları çalıyor
Başbakan Sedat İsrail'de
Bu bir rüya mı yoksa gerçek mi?

Martin van Creveld
Martin van Creveld

Nasır, hâkimiyetini kaybetmek yerine Moskova'ya giderek eğer Sovyetler Birliği kenlerini desteklemezse Genel Sekreter Leonid Brejnev'e İsrail'e değil ama Amerika'ya yanaşacağını belirtti. En önemli müttefiğini kaybetmek Sovyetler Birliği için büyük kayıp olurdu. Böylelikle Nasır, bu görüşmeden oldukça kârlı bir biçimde çıktı. Sovyetler Birliği Mısır'a yaptığı

yardımları arttıracaktı. Sovyetler Birliği'nden daha fazla sayıda personel gelerek tarihte eşi benzeri görülmemiş kapsamlı, modern, en güçlü uçak savar sistemini kurdu. Mısır'da yeteri kadar pilot olmadığı için, Sovyetler Birliği'nden gelen pilotlar, kanalın batı yakasında keşif uçuşları yapmaya başladılar.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

Acre Hapishanesi'nde ETZEL üyeleri, Arap teröristler ve sıradan suçlular bulunmaktaydı. Ayak takımı olarak adlandırdığı Hagana üyesi olan arkadaşlarının aksine Dayan bu insanlardan nefret etmiyor ya da onları küçümsemiyordu. Aksine onları anlamaya ve onlarla iyi ilişkiler içinde olmaya özen gösteriyordu. Mektuplarından birinde Müslüman bayramı olan Id el Fitr'i (Ramazan

Bayramı) nasıl birlikte kutladıklarından ve tıka basa yemek yiyerek sabaha kadar siyasetten konuştuklarından bahsetmişti. Kassamites veya Sakallılar adlı bir gruptan oldukça etkileniyordu. Bunlar, Şeyh İzzeddin Kassam adlı sonradan terörist olan Arap bir öğretmenin müritleriydi. Birkaç yıl önce İngilizler tarafından öldürülen Şeyh İzzeddin Kassam, daha sonraları modern

İslamcı terör örgütü Hamas'ın koruyucu azizi oldu. Onlar da, Dayan gibi ülkelerini işgal eden yabancılarla savaşmak için ailelerini geride bırakmışlardı. Karşılığında hiçbir mükafat beklemiyorlardı, tek istedikleri inançlarına göre yaşamaktı. Fakat bunun karşılığında çok ağır bir biçimde cezalandırılmışlardı. İngilizler hapiste Yahudilere yarı uygar

ırk muamelesi yaparken, Araplar daha kötü şartlar altında ve daha kötü muamele görmekteydi. Bu durumu yakından gözlemleyen Dayan, onların kaderlerine razı, stoacı bir biçimde nasıl yaşadıklarına şaşıp kalıyordu; ailelerinin çığlıklarına ve ağlamalarına kayıtsız kalmak çok güçtü. Tabii ki bütün Araplar ölüme mahkûm edilmemişti, hatta Dayan serbest

bırakılanlardan birinin kız kardeşinin düğününe bile gitmişti.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

Sharon geçidin dışında, olduğu yerde dururken, taburlarından biri tek seferde geçide akın etti. Ne bir zemin keşfi yapmışlardı ne de tepeleri çift taraflı tutmuşlardı. Yoğun ateş altında kalan askerlerin akını durduruldu ve bu gereksiz çatışma 38 İsraillinin ölümüne sebep oldu. Bu rakam neredeyse IDF'nin tüm savaş boyunca verdiği kaybın dörtte biri kadardı. Daha

sonra Laskov bu konuda soruşturma yapmakla görevlendirildi. Olayla ilgisi olan herkesin ifadesini aldı ve Güney Cephesi Genelkurmay Başkanı Albay Rehavam Zeevi'nin, Sharon'a bölgede keşif yapması için izin verdiğini ortaya çıkarttı. Sharon'a oldukça kızgın olan Dayan, Zeevi'nin böyle bir karar alırken hileli yollara başvurmaktansa kendisiyle birlikte hareket etmesi gerektiğini

belirtti. Aslında bu davranış şeklinin aynısı Dayan ve Sharon birleşerek Lavon ve Sharet'e uygulamışlardı. Ayrıca Dayan'ın ne zaman durması gerektiğini bilmeyen, kendine güveni son derece yüksek, yetenekli komutan olarak nitelendirdiği Sharon ilk defa böyle davranmıyordu. Bu bağlamda genelkurmay başkanı kendini suçlamaktan başka bir şey yapmadı.
En sonunda ne

yapacağını bilemeyen Dayan, olayı Ben Gurion'a aktardı. Ben Gurion ise bir asker olmadığı için iki komutanı yargılayacak pozisyonda değildi. Böylelikle olayın unutulmasını sağladı. Daha sonra Dayan, bir yazısında şöyle demişti: "Bir başkomutan için asil atı dizginlemek, isteksiz bir sığırı dürtülemekten çok daha iyidir." Birkaç yıl sonra Dayan, günlüğünü

yayınlayarak bu düşüncelerini tüm dünya ile paylaştı. Sharon'un adamları, kendileri geçidin içindeyken onu dışarıda kalmakla suçladılar ve Sharon'u affetmediler. Sonuç olarak kariyeri birkaç yıl askıya alındı fakat 1964 yılında Rabin genelkurmay başkanı olduğunda kariyerine olduğu yerden devam etti.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

İsrail üç yıldır bulunduğu Sina'dan neredeyse hiç problem çıkarmadan çekildi. Anlaşmaya uyularak diplomatik bağlar kuruldu ve Mısır İsrail'e petrol tedarik etme görevini üstlendi. Geriye problem yaratan tek bir bölge kalmıştı. Bu bölge Eliat'ın güneyinde bulunuyordu. İsrail, elinde bulunan eski haritalar ile bu bölgenin kendilerine ait olduğu konusunda ısrar ediyordu ve

bu bölgeyi uluslararası mahkemenin kararı ile boşaltmış olduklarını iddia ediyordu.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

Dayan'ın metreslerinden biri, onun kadınları küçümsediğini belirtmişti. Belki de onun bu "küçümseme" huyu doğuştandı belki de gerçekten sevdiği kadının kollarında teselli bulamayıp hayal kırıklığına uğrayarak başka kadınlara yönelmişti. Şu da bir gerçek ki, onlarla ne kadar az ilgilenirse o kadar peşinden koşuyorlar ve hayatının kadını olma umudu ile

kendilerini onun koluna atıyorlardı.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

Ülkesinde pek çok kişi Dayan'ın bir Yahudi'den çok Arap olduğuna inanıyordu.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

Martin van Creveld, Dayan'ın portresini oluştururken birçok kaynağa başvurmuştur; ama bunların arasında Dayan'ın hayatına ışık tutan ve en açıklayıcı olanlar, hayatına giren iki kadının anlattığı az bilinen hikâyelerdir. Kadınlar, onun cazibesine kapılıyor ve onu arzu ediyordu; çünkü büyüleyici ve duyarlı bir hayat arkadaşıydı. Kendini arkeolojiye vermiş olan

Dayan'a, çöldeki kazılar sırasında zımpara taşından birkaç ok bulmak, askerî başarılarından aldığı zevkten çok daha fazlasını veriyordu. Arap kültürüne büyük bir hayranlığı vardı; Arapça konuşur ve yazardı. Meslektaşlarının aksine Arapları hor görmez, böylelikle onların askerî yeteneklerini hafife almak gibi bir hataya düşmezdi.

Martin van Creveld
Martin van Creveld

Moshe Dayan'ın güçlü ve güzel bir vücudu vardı. İstediği zaman tam bir seks makinesine dönüşebiliyordu ve oldukça şehvetliydi. En çok hoşuna giden şey ise karşısındaki kadına verdiği zevkten sonra kadının aldığı zevk karşısında donakalmasıydı. Sevişmesi bittikten sonra bile beraber olduğu kadına nasıl davranılacağını çok iyi bilir ve kendisine ne kadar zevk

verdiğini söyleyerek birlikte olduğu kadına komplimanlarda bulunurdu. Eğer bir kadın gerçekten hak ederse ona yatakta İbranice şiirlerden bile okuyabilirdi. Hatta eve geldiğinde bulması için etrafa bir elma veya çikolata, yanında da güzel saçlarından övgüyle bahseden bir şiir bırakarak çeşitli jestlerde bulunabilirdi. Fakat hiçbir kadına ne pahalı hediye almıştır ne de

bir kadını tatile götürmüştür. Evli olduğunu herkes biliyordu ve bu konuda da kimseye yalan söylemek zorunda kalmıyordu. Ne kadar küstah da olsa kimsenin duygularıyla oynayacak kadar alçak değildi. Onu çekici kılan diğer bir yanı ise ulaşılmaz olması idi. Bir kadın onu, ancak o istediği zaman görebilirdi.