Lale Arslan
Lale Arslan

BİR KURUŞUN HESABINI VERMEK
İsmet İnönü bir gün yorgun ve sinirli bir halde Çankaya'ya çıkıyor. Kahveden sonra Atatürk soruyor:
- Hayrola İsmet?.. Sende bir fevkaladelik var bugün... Ne oldu?.. Neye sinirlendin?
- Türk Hava Kurumu'nun toplantısı vardı da...
- Eee, ne olmuş varsa?
- Fuat beyi (THK Başkanı) epey terlettim... İstifaya falan

kalktı.
- Çalışkan çocuktur Fuat... Kurumu da iyi yönetiyor.
- Bunlara bir diyeceğim yok... Fakat canımı sıkan bir şey oldu.
- Neymiş o?
- Hesaplarda bir kuruş oynuyor.
- Bir kuruş.
İnönü:
- Daha önceki toplantıda dikkatimi çekmişti. Bu bir kuruşun nereye gittiğini öğrensinler diye talimat vermiştim. Bulamamışlar. Fuat beyin

hassasiyetini anlıyorum... Ama milletimiz ondan daha hassastır. Verdiği paranın nereye gittiğini mutlaka bilmek ister... İstifa bu gibi hallerde en kolay çıkar yoldur. Ama kimseyi rahatlatmaz, hatta söylentilere bile sebep olur.
Atatürk:
- Demek mesele bu. Bir kuruşun hesabı seni bu kadar üzdü, haklısın. Kırk para (bir kuruş) günün birinde 40 lira, 40 lira da 400

lira olur. Bu da giderek büyür halkın ağzında. Cumhuriyet'i kurarken böyle bir kuruşlara çok ihtiyacımız oldu. Peki, ne yaptın sonunda?
İnönü:
- Memurları seferber ettim ve bir kuruşun yanlışlıkla başka bir hesaba geçirildiğini bulup, çıkarttırdım. Bizim milletimiz cömerttir, elindekini, avucundakini verir. Ama verdiğinin doğru, dürüst yerlere

harcandığını görmek ister. Buna inanmak ister.

Lale Arslan
Lale Arslan

"İsmet İnönü'nün uzun politik hayatı boyunca dinsel söyleme başvurmaması, din istismarı yapmaması, seçim konuşmalarında 'Allah, Kitap, Kuran' sözcüklerini ağzına almaması; İsmet İnönü'nün din düşmanı olduğu biçiminde yorumlanmıştır.
Ancak, bu iddialarının aksine İsmet İnönü, dini asla siyasete karıştırmamasına karşın, özel hayatında oldukça

dindardır."

Lale Arslan
Lale Arslan

"Bir memlekette namuslu insanlar da en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memleket için kurtuluş yoktur."
(İsmet İnönü)

Lale Arslan
Lale Arslan

"İSMET PAŞA ÇINAR GİBİ ADAMDI"
İsmet İnönü ve birçok makam sahibine yakın korumalık yapan Adil Güvenal, İsmet Paşa ile olan anılarını şöyle anlatıyor:
"İsmet Paşa, çınar gibi bir adamdı. Onu anlamak ve anlatmak çok zordur. İsmet Paşa'nın bir makam aracı, bir de ailesine ait özel aracı vardı. Özel ihtiyaçları için sadece kendi hususi araçları

kullanılırdı. Bir gün evin mutfak ihtiyacı için makam aracıyla pazara gittim. Döndüğümde İnönü beni gördü ve yanıma geldi. Kendi özel aracını göstererek 'Evladım Adil, bu araç kimin?' diye sordu. 'Sizin hususi aracınız Paşam.' dedim. İsmet Paşa, makam aracını göstererek 'Peki bu araç kimin?' diye sordu. 'Devletin aracı Paşam.' diye cevap verdim. Devletin aracını

Köşk'ün özel işleri için kullanmayacağımızı söyleyerek beni uyardı."...

Lale Arslan
Lale Arslan

"Türk için en muhterem varlık,her şeyden evvel Türk milletidir.Türk milletinin varlığı Türk devleti ile Cumhuriyet ile cisimlenir."