. Bu baskıcı geleneklerle yoğrulmuş Ortadoğu toprakları mı babalarımıza sarılmayı engelliyordu? Yoksa bu cömert ama sömürülen yoksul topraklar yüzünden mi sarılamıyorduk babalarımıza ya da kalpsiz bir dünyayı babalarından devralan babalarımızın babalığı bilmemesinden miydi bütün bunlar?
İnsan doğup büyüdüğü topraklara benziyor en nihayetinde…
"ilkel bir ideolojinin, fütursuz bir bilinçsizlik tarafından harlanmasıdır, tüm bu bağrışlar, bu savaş çığırtkanlıkları."
Bu hayatta çok acı çekmiş, çok zulüm yaşamış insanların yüzleri, özellikle de gülüşleri hep çok güzel oluyordu.
Kullandığınız dil yaşayarak öğrendiğiniz bir dil değil.
"Olaylara çok bulanmadan dışarıdan bakmak insanı daha başarılı kılabiliyor."
Toros dağları kokan Akdenizli bir şair doğuruyorum içimden.
Baba ocağında yoksulluk
Ve anlıyorum ki açlığın vatanı yok!
Sadece çiçekleri seviyorum ve çiçekleri sevmek için 'Kadın' olmak gerekmiyor.
"İnsan, yaşama coşkusunu bir defa kaybetmeye görsündü. Artık hiç bir yara bandı görevindeki teselli, hiçbir sevgi sözcüğü, hiçbir gülüş öylesi yaralı bir kalbi iyileştiremezdi!.."
"Babaların gülme ve mutluluk üzerine çok büyük etkisi var!.."
Bilirdim elbet boynunu öpmeyi
Sana çiçekli şarkılar söylemeyi
İlhak edilirken annemin toprağı
Nasıl düşünebilirdim ince şeyleri