Beslenme zincirinin tepesinde yer al alan insanlar olarak, o vazgeçilmez ''insani etkinliklerimizle'' kirletici maddeleri biyosfere geniş ölçüde yaymaktayız. Alaska somonlarının kendi çocuklarını zehirlediği gibi, biz de doğumlarından itibaren çocuklarımızı zehirliyoruz.
Sanki 1938 yılındayız ve '' Her şey yolunda . . . " diye şarkı söylüyoruz.
Temiz yürekli yoldaşlar, dünyada kötü insanlar var.
Ve birden, felaketler ortaya çıkacak: Yeni türlerin işgali, hastalıkları kontrol etmenin olanaksızlığı, bitkileri de etkileyecek şekilde, yeni hastalıkların ortaya çıkışı..
Tehdit altında olan, dünya değil, uygarlıktır.
Araştırmacıların çoğu, on beş yıl önce düşündüklerine göre çok kötümserler. Burada ''felaket tellallığı'' yok ya da tüm bilimsel topluluğa felaket tellalı muamelesi yapmak gerekir.
İklimsel değişim sera etkisinin artışına bağlıdır: Karbondioksit ya da metan gibi kimi gazlar, uzaya doğru yansıyan ısının bir kısmını gezegene yakın bir yerde tutma özelliğine sahiptir. Bu gazların atmosferde giderek daha fazla birikmesiyle, atmosferin ortalama sıcaklığı artmaktadır.
Yeni yasaların teröristlere olduğu kadar, keyfi uygulamalara itiraz edenlere, seslerini çıkaranlara karşı da harekete geçilmesini sağladığını görmek ilginçtir.
Fakirlik ile eşitsizlik arasında zorunlu bir bağ yoktur.
Sermayenin geliri önce zenginlere yarar.
Orta sınıf ve mütevazı sınıfın üyeleri kendi çocuklarına kendi yaşam düzeylerinden daha iyi bir yaşam düzeyi sağlamayacaklarını anlamışlardır.
