İyi insan şunu iyice anlamalıdır ki gerçeği iki kutba ayıran sadece kendi iyi ve kötü ölçütleridir.İyi ve kötü görecelidir ve yaşam bir kutupta sabit kalınmayacak kadar karmaşıktır.
Kendimizden ve kaderimizden bizzat sorumluyuz.
Kader,özünde kendimizle tekrar tekrar yeni baştan karşılaşmaktan başka bir şey değildir.Kendi çözülmüş veya çözülmemiş kişilik bölümlerimizle,kendi önyargılarımızla ,düşüncelerimizle,ölçütlerimizle ve ideallerimizle,dürtülerimizle,duygularımızla,kendi özgürlük arzumuzla ve iktidar çabalarımızla karşılaşmalar .
Psikolojiye karşı koymak daha fazla özgürlüğe karşı koymakla, yaşam kalitesini düzeltmeye karşı koymakla eşdeğerdir. İnsanların psikoloji olmadan fakirlikten, hastalıktan, acıdan kurtuluş yolu bulmaları imkansızdır.
Eğer hastalık bedensel organizmanın dengeyi,uyumu yeniden bulmak için patolojik bir uyarıya tepkisiyse,kader de insanı dengeye yeniden kavuşturacak dış olayları çeken bilinç dışının bir tepkisidir.
Eğer birisi ne istemediğini biliyorsa o zaman bilinç altı da ne istediğini biliyordur.
Kendi yaşam haklarını dikkate almayan kişi, başkalarına layık olduklarından fazla hak vermiş olur.
Çoğu insan bilinçaltının sadece kuklası olduğunun farkında değil.
İnsanlar gölgelerini başkalarına yansıtarak bilinç düzeylerini nasıl yükseltebilirler?
Freud'a göre insanın oral, anal ve genital evrelerden geçmesi gerekir.
Oral evre anaerkil safhaya, anal evre ataerkil safhaya ve genital evre ise eşitlik ve kendini gerçekleştirme safhasına karşılık gelir.
