Figen Atabey
Figen Atabey

Rıfkı Salim Burçak'ın değerlendirmesi;
"Türkiye'yi tarafsızlık politikasından ittifaklar politikasına götüren sebep, öncelikle İtalyan ve daha sonra Mihver devletlerinden gelen tehlikeden kaynaklanmıştır. Türkiye, İngiltere ile Ortak Deklarasyonu bu tür tehlikelere karşı kendisini korumak endişesiyle yaptığı halde, İttifak Antlaşması imzalandığı sıralarda buna

bir de çok eski, birkaç asırlık Rus korkusu eklenmiştir. Türk ordusu 20. yüzyılın teknik araçlarıyla donatılmaktan yoksun bulunmuştur. Polonya hareketi, yeni bir harbin ne çeşit vasıtalara ihtiyaç hissettirdiğini göstermiştir. Türk ordusu ise hiçbir şekilde modern sayılamazdı ve Birinci Cihan harbinden çıktığı şekilde muhafaza edilmişti. Halbuki bir devletin

tarafsız kalması, devletleri bu tarafsızlığa riayet ettirecek derecede kuvvetli olmak şartına bağlı tutulmuştur. Bahse konu sebeplere dayanarak, Türkiye, İkinci Dünya Savaşı'nda tarafsız kalamamış ve Ankara İttifakını imzalamak zorunda kalmıştır."

Figen Atabey
Figen Atabey

Türk Hükümeti, Ankara Antlaşmasının ekli 2 numaralı protokolünü yani "Sovyet Çekincesi"ni ileri sürerek, 12 Haziran 1940 günü "savaş dışı" müttefik durumunu açıklamıştır.
*Buna ilave olarak Türk Dışişleri Bakanı Saracoğlu; "Ankara İttifakı dolayısıyla İngiltere ve Fransa'nın kendilerine gönderilmesi gereken modern harp malzemelerinin teslim

alınmadığını, Türk ordusunun elindeki silah ve gereçleriyle böyle bir savaşa katılmasında fayda görülmediğini," de belirtmiştir.

Figen Atabey
Figen Atabey

Türkiye, İngiltere ve Fransa ile bir askeri ittifak kurmasına rağmen; savaşa girmeyi, antlaşmaya eklettiği açık ve gizli maddelerle koşullara bağlatmış, bir dizi ekonomik ve askeri yardım yükümlülükler yerine getirilmeden, savaşa girmeyeceğine dair birçok hususu İttifak Antlaşması metni içine ekletmiş ve imzacı iki devlete de imzalatmıştır.
Bu sayede Türkiye

resmen taraf olmasına rağmen, müttefikleri yükümlülüklerini yerine getirmediği müddetçe "savaş dışı" tutumunu sürdürebilmiştir.

Figen Atabey
Figen Atabey

İtalyan tehlikesinin henüz ortadan kalkmadığını düşünen Atatürk, bu konu ile ilgili olarak İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Sir Percy Lorainne'e 1936 yılında şu sözleri söylemiştir;
"(...)Sayın büyükelçi, tehlike vardır, büyümektedir. Avrupa semaları üzerinde kara bulutlar her gün daha ziyade yoğunlaşmaktadır. Benim değerlendirmelerime göre dört beş seneye

varmayacak, İtalya ile Almanya birleşip, başınıza İkinci Dünya Harbi felaketini çıkaracaklar."

Figen Atabey
Figen Atabey

Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Donanması'nda denizaltı gemisi mevcut bulunmamıştır. Daha önce Sultan II. Abdülhamit (1876-1908) döneminde 1866 yılında alınan ilk Türk denizaltıları olan Abdülmecit ve Abdülhamit denizaltıları, Sultan Abdülhamit'in politikası gereği Haliç'e çekilmiş, burada çürüyüp gitmişlerdir.

Figen Atabey
Figen Atabey

Gemideki birliğin komutanı Albay Peel, Türk torpidobotunun hücumunu General Hamilton'a şöyle izah etmiştir: "Türkler harp kurallarına harfiyen riayet ettiler, gemiyi terk etmemiz için süre verdiler. Bir kısım filikaları indirip gemiden ayrılmak üzereyken, herhalde İngiliz harp gemilerinin yaklaşmakta olduğunu gördüler ve telaşla kısa mesafeden bir torpido atıp gittiler."