Gökyüzünün de yeryüzü kadar sevilmeye değer bir yer olduğunu düşünüyordum.
Yaşamak, bu kadar özgür hissettiğin bir anda, ellerinde kelepçeler yokken, parmaklıklar yahut duvarlar ardında değilken, denizdeyken...
Asıl yalnızlığımın sebebi de buydu belki. Kendimi bencilce çok seviyordum. Bu yüzden kendi hayatımı mahvetmemek adına birçok kişinin kalbini kırmış ve onların hayatlarını mahvetmiş bile olabilirdim. Kendimi elbette onların hayatına adamak zorunda değildim. Ne yazık ki bunun, normal insanlar gibi her şeyi akışına bırakıp, kendiliğinden gerçekleşmesini
bekleyemiyordum. Oysa hayat bize sebepler verirdi ve bir gün, birisiyle birlikte olamayacaksan bu suçu üstlenirdi. Ben hayatın bir sebep bulmasını beklemeden bir gün bunun olacağına adım gibi emin olduğumu sanarak suçu kendi omuzlarıma yüklüyordum.
Kendimi iyi hissetmeme sebep olan bir şeydi Eylül'ü sevmek.