Kırıldın, incindin, çöktün belki ama daha iyi oldun geçmişe nazaran...
"Şüphe değil, kesinliktir insanı deli eden." demişti Nietzsche. Haklıydı.
Alıp başımı gitmek istiyorum kendimi yanıma almadan.
Bak , aşka bir kural getiremezsin, herhangi bir neden sonuç ilişkisiyle açıklayamazsın. Sadece kapıyı çalmadan içeri girer...
Sevilmek istiyordu .
Hiçbir bedel ödemeden.
Kendisinden bir kaşılık beklenmeden.
Bana bakan fotoğraf "sarıl bana" diyen küçük bir kızla "sev beni" diyen kadını aynı bedende taşıyan ruhun yüzüydü.
Ona bakamıyordum; ama ruhunun içini görüyordum, kulaklarımda kalbinin atışını duyuyordum, yüreğimde duygularını hissediyordum.
Şarap öyle içilmez, tadını çıkartarak, ağır ağır içilir. Şarap aşka benzer, ne kadar hızlı davranırsan o kadar hızlı tüketirsin. Kafan karışır, tadını almamaya başlarsın.
-Yağmur ne kadar aşka benziyor.
Seni sen yapan nedir? Eğer bir cevap arıyorsan ilk önce bu soruyu cevaplamalısın. Seni sen yapan nedir? Soruların mı? Cevapların mı? Beynin mi? Kalbin mi? Yaşadıkların mı? Hissettiklerin mi? Var olduğunu sana hissettiren nedir? Acıların mı? Mutlulukların mı? Her şeye bunu cevaplayarak başlayabilirsin.
