Heidegger'e göre, inşa edilmiş şeyler —her şey gibi— dokunsal ve imgesel deneyim yoluyla kavranmalıdır, ayrı bir nesne olarak değil.
![Adam Sharr](images/avatarlar/pexels-riccardo-bresciani-307.png)
![Adam Sharr](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Bir kişi dolaysız bulduğu şeye —gerçekte ondan çok uzakta olsa bile— yakındır; dolaysız bulmadığı şeye ise —gerçekte ona yakın olsa bile— çok uzaktır.
![Adam Sharr](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
Heidegger'e göre, dünya, insanların tanımlayıp kendilerine ayırdıkları ya da birbirleriyle paylaştıkları farklı türde, boyutta, biçimde ve ölçekte yerlerin kesişmesiyle derlenip toplanmıştır. Filozofun kutsal bir değer atfettiği yer tanımlama faaliyetleri ne mantıksaldır ne de sistematik; her daim öznel, belirsiz, değişken ve rastlantısaldır.
![Adam Sharr](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
...“mekânlar" matematiksel olarak kavranan "mekân"la değil, insan deneyimi yoluyla kavranan "yer"le varlık bulur.
![Adam Sharr](images/avatarlar/pexels-riccardo-bresciani-307.png)
Heidegger binaların tüketim ürünleri olarak görülmesine karşı çıkar: "Çünkü inşa etmek iskân etmeye giden yolda yalnızca bir araç değildir —inşa etmek kendi içinde zaten iskân etmektir."
![Adam Sharr](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
Düşünme her zaman zaten oradadır, anlamlandırmaya çalışan insanların çevresinde ve içindedir. Bu dünya kavrayışında, ayırma, yabancı bir fikirdir.
![Adam Sharr](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
Heidegger, inşa ve iskânın eskiden, insanın dünyadaki varlığıyla son derece ilintili olan bir ve aynı faaliyet olarak anlaşıldığı iddiasını sürdürür. Bina salt bir hayranlık nesnesi veya bir inşaat yönetim süreci ürünü olarak algılanmamalıdır. Aslında bina öncelikle insanın süregiden inşa ve iskân deneyiminin bir parçasıdır. Heidegger binayı "inşa edilmiş
şey" olarak tanımlayarak bu düşünceyi pekiştirir.
![Adam Sharr](images/avatarlar/pexels-riccardo-bresciani-307.png)
Heidegger'e göre, gündelik yaşam gibi binalar da varlığın yetkesinin gölgesi altındadır. Ona göre, bina insanın varoluşunu konumlandırır. Binanın insan varlığının etrafında şekillenip düzenlendiğine, aynı zamanda bu varlığın faaliyetlerini zamanla düzene soktuğuna inanır.
![Adam Sharr](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
Heideggerci mimarlar filozofun izinden giderek çoğu zaman gelenekleri kutsar ve onları bugün için de geçerli, zengin tarihsel birikimler olarak sunarlar.