Ahlâk anlayışını sadece kadın-erkek ilişkilerine indiren bir toplumda hak ihlalleri, iltimas, rüşvet ve haksız kazanç normalleşerek toplumun kokuşmasına vesile olur.
"Ben sizi sokakalarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiye, rüşvet ve hile ile çiğnenen, çiğnetilen hukuk düzenlerine, ahlâktan mahrum bir hürriyete, tefeciliğe, karaborsaya yer veren bir iktisadî yapıya çağırmıyorum. Yoksullukla savaşa, adalette yarışa, birliğe, kardeşliğe, kısacası hak yolu, hakikat yolu, Allah yoluna çağırıyorum."
Bir ihaleyi kazanmak için müşteriye rüşvet vaat eden patronunuz, şirket sırlarını rakip firmaya aktaran iş arkadaşınız, banka hesaplarından fark edilmeyecek küçük transferler yapan bilgisayarcı kardeşiniz, hileli veya yetersiz malzeme kullandığını bildiğiniz müteahhit kuzeniniz, sınavda kopya çeken sıra arkadaşınız hakkında ne yapacaksınız?
Yıldırım Han'ın gönlü aşk ve muhabbetine öyle bağlandı ki, memleket işlerini, cihad ve gazayı ihmal etti. Bu hilekarın yoldan çıkarmasıyla şarap içti, eğlence meclisleri tertip eyledi. Böylece cedlerinden kimsenin yapmadığı kötülüğü yaptı. Bütün bu işlerde Ali Paşa da, Sultan'a yardım etti. Zulüm ve kul hakkından başka her günahım tevbe edilince
affolunacağını söylerek padişahı içki ve eğlence âlemlerine teşvik etti. Rüşvet ve fesad kapıları ardına kadar açıldı, zulüm yapıldı. Bilhassa kadılar rüşvet almakta, zulümde ve memleketi tahrib etmede haddi aştılar.
Hırsızlık mı yapıyorum, rüşvet mi alıyorum, faizcilik mi yapıyorum, başkasının rızkını mı çalıyorum. efendi gibi Hüsniye’ye asılıyorum.
ALÇAK TAŞNAKLARA LANETLER
Askerlere bühtan atan alçaklara lanet,
Bin fitne saçan Taşnaklara lanet.
Kuyruk buluyorken pek utangaç görünürler,
Artık yalayan sırtık utancaklara lanet.
Gerçekten uzak türlü masallar yazıyorlar,
Vicdandan uzak it gibi korkaklara lanet.
Kursakları dolsun diye bin cilde girerler,
Bin cilde
giren canlı bağırsaklara lanet.
Alçak yapalaklar yücelen Türk'ü duyar mı?
Benlikleri, meslekleri aksaklara lanet.
Kervan yürür, it ürse de, it kervana neyler?
Koltukta üren it gibi yaltaklara lanet.
Yallanmak için yollara düşmüş o yalaklar,
Kinden ağaran arkalı maymaklara lanet.
Kimler buyurur; kurdu basar arkalı
itler?
Kurt oğlu basılmaz, ite ortaklara lanet.
Kurttan yaranıptır, ata kurtur Ata Korkut,
Hainlere, Taşnaklara, alçaklara lanet.
Bize neyler yekebaş maymaklar,
Arkamızdan taş atan korkaklar?
İri işgalcilere yançaklar,
Ayak altında kalan taptaklar.
Tarihi sahteleyen dabbağlar,
Geberen andıra kalmış çağlar.
Serveti rüşvet olan yaltaklar,
Sohbeti gıybet olan sarsaklar.
Özge topraklarına ortaklar,
Sancılır gözlerine sancaklar.
Çal ulaklar, sayağı şıllaklar
Yada düştükçe mübarek çağlar.
Şimdi fitneyle yalandan ağlar,
Bir zaman göz çıkaran Taşnaklar.
Elleriyle yakılıp yaylaklar,
Kişisiz kalmış olan
oylaklar.
Çırpılar tek kırılıp parmaklar,
İnce kollarla gidip kolbaklar.
Süngülerle deşilip kundaklar,
Analar göğsünü yırtıp dağlar.
Yüzleri parçalanıp caynaklar,
Körpeler üstüne uçmuş tağlar.
Eski viraneye dönmüş bağlar,
Kanlı yaşlarla akıp topraklar.
Yapma meddahlarına bel bağlar
Goreşen tek kulağı sallaklar.
Ayrılır mı sıralanmış dağlar?
Dalgalandıkça bizim bayraklar.
Türkümüz sel gibi çağlar, çağlar,
Bize neyler o kuduz Taşnaklar?
1985
Türkiye’deyse resmî makamların sunduğu rüşvet gibi artılardan yararlanma meyli vardır.
1948 yıllarının başlarında Arapların yaşamakta olduğu bölgelerin geleceği ile ilgili düzenlenen pek çok Hagana toplantısına katıldı. Aynı yılın nisan ayında Dürzî Taburu Filistinli Araplara yardım etmek için Suriye'ye geldi. Dayan, bu taburun subaylarına rüşvet vermek için aracı oldu. Böylelikle tabur Hagana'nın yanında yer aldı. Bu başarı, ilk işinin
meyvesiydi. Aynı ay içerisinde Hagana'nın toplu hâlde yaşayan halk hariç olmak üzere, ilk Arap şehri olan Acre'yi işgal ettiğinde; Dayan, Acre'nin teslim olmasında etkin rol oynadı. Bu olaylar arasında 22 yaşındaki Zohar, Nahalal yakınlarında öldürüldü. İri yarı, sarışın ve oldukça yakışıklı olan bu genç adamın cesedi, bulunana kadar, günlerce güneş altında
bekledi. Moshe, cesedin bileğindeki yara izinden ölen kişinin kardeşi olduğunu anladı. O an, özgür ruhlu ve yanına yaklaşılması zor olan Dayan'ın duygusal desteğe ihtiyaç duyduğu nadir anlardan biriydi. Muhtemelen Filistinli Araplar tarafından başlatılan toplu saldırı, ya Dayan'ın casusluk ağının çökmesinden ya da yapılan ufak bir hatadan kaynaklanıyordu.