"Bir ümidim yok. Bu sondu. Artık hiç bir şeyin değişmesine imkan yok, lüzum da yok."
Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim. Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkan olmadığını hissediyordum. Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün
insanlığın timsaliydi.
,
Bir ümidim yok.
Bu sondu.
Artık hiç bir şeyin değişmesine imkan yok,
Lüzum da yok.
......
Yalnız söyleyebilsem...
Bir kişiye olsun içimdekileri dökebilsem...
Bunu sahiden istesem bile artık böyle bir insan bulmama imkân yok...
Bende arayacak hal kalmadı...
Etrafını bu kadar iyi tanıyan, karşısındakinin ta içini bu kadar keskin ve açık gören bir insanın heyecanlanmasına ve herhangi bir kimseye kızmasına imkân var mıydı? Böyle bir adam, önünde bütün küçüklüğü ile çırpınan birine karşı taş gibi durmaktan başka ne yapabilirdi? Bütün teessüflerimiz, inkisarlarımız, hiddetlerimiz, karşımıza çıkan hadiselerin
anlaşılmadık, beklenmedik taraflarınadır. Herşeye hazır bulunan ve kimden ne gelebileceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?
Burada sadece baktığını sahiden gören bir göz değil, gördüğünü bütün incelikleriyle tespit etmesini bilen bir hüner de vardı.
-Aliye'm
'Markopaşa' bir gün içinde satıldı. Herkes tarafından aranıyor fakat mevcudu kalmadı. İkinci nüshayı daha fazla basmayı düşünüyoruz. Ankara'da satılıyor mu? Herkes ne diyor?
Ben Aralık ayının ortalarına doğru Ankara'ya döneceğim. Şimdilik işleri tek başına Aziz Nesin'in üzerine bırakmama imkan yok. Henüz siyasi bakımdan da mizah seviyesi
bakımından da kontrole muhtaç. Hiç olmazsa dört nüshayı ben çıkaracağım.
"Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanma kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim. Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkan olmadığını hissediyordum. Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün
insanlığın timsaliydi."
Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar inanmıştım ki bunda aldanmış olmak bende ınanmak kudreti bırakmamıştı ona kızgın deildim . Ona kızmama darılmama ve onun aleyhinde düşünmeme imkan olmadığını hissediyordum. Ama bir kere kırılmıştım hayatta en güvendiğim ınsana karşı duyduğum bu kırgınlık adeta bütün insanlara dağılmıştı . Çünkü o benim
için bütün insanların timsaliydi .. '
KelebeğinRüyası '