![Ali Emrah Kurtulan](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
![Eda Geyik](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
Akbatu gözlerinin üzerinde kütleler varmış gibi hissediyor bir türlü aralayamıyordu.Kendisine ne olduğunu hatırlamaya çalıştı. Ancak zihninin gerisinde görüntülenen tek şey kavanozdan akan bal gibi uçuşan saçlardı. Ne doğrulabiliyor ne de kendisine ne olduğuna dair bir şeyler hatırlayabiliyordu. Zihninde gördüğü o kadar gerçekti ki o saçlardan belli belirsiz gelen
çiçek özlerinin kokusunu bile duyabiliyordu. Kokunun tanıdıklığı kafasındaki raflardan kalkıp burnuna sürtüyordu sanki. Ya teninde hissettiği dokunuşlar? Onlar da mı çekmecelerinden hayalet gibi fırlamıştı? Bedenini ve zihnini çepeçevre saran bu tanıdıklık sesini duyumsayabiliyordu ama bir türlü anlamlandıramıydu. Ta ki yumuşak kıvrımlı bir sesin gülüşünü
duyana kadar Akbatu'ya huzur gibi hissettiren ağrılarını bile varlığını unutturan bu ses, kalbindeki eksikliği hazırlamasına yardımcı oldu. Artık uçuşan bal sarısı saçlarını varlığını görebiliyordu zihnindeki gözler. Gülüşünün verdiği sıcaklığı derinliklerinde duyabiliyordu. Önce dudakları kıvrılıverdi minicikten. Tebessümün varlığıyla yokluğunun
bile farkında değildi. Sonra kuvvet bulup dudakları aralanıp o kutsal ismi mırıldandı. "Balca"