Genellikle zahmetsizdi bu erkekler. Ya içlerine kapanık ya da bedenlerinin nasıl çalıştığını geçici olarak unutacak kadar uzun zamandır evliydiler.
Kış çabuk gelmişti tıpkı Sammy'yle eve yürüdüğü günkü gibi hissediyordu ve geceler hızlıca buz kesmiş, nehri parlak buzdan bir köprüye dönüştürmüştü. Mevsimin bu kadar başında bile su nehrin altında hâlâ coşmaktayken, zayıf bir çocuğun ayağı bile onu kırabilmişti.
Daha o gece nehir kenarında bir gözünün onda, diğerinin de dünyanın kalanında olduğunu görmüştü. Soluk yaz yıldızlarının altında kıyafetlerini çıkardıklarında daha önce hiçbir erkek vücudunu bu kadar yakından görmemişti. Teninde bu kadar ten hissetmemişti.
Oyunun parametreleri yaşamın kendisine hiç benzemiyordu. Sabitti. Hakemliydi.
Babasını onlara getireceğini bilse,cilalanıp parlatılmış yan yollar ve sınırı daha kesin çizilmiş yollarla,en iyi haritacıdan bile daha iyi,binlerce harita çizerdi.