''Keşfetmek; herkesin gördüğünü görmek ve kimsenin düşünmediğini düşünmektir.''
"Biliyorsun, sadece büyük şeyler can yakar, unutamadığın şeyler."
“Birisini tanımak onu iyi birisi yapmaz, Grazier. Tanrı, şeytanı gayet iyi tanımıyor muydu, en iyilerinden bir tanesi o değil miydi? Sonra aksi şeytan kuyruk uzatıp boynuzlarını takarak her şeyi berbat etti.”
“Hayatındaki şeylerin çok karanlık olduğunu düşündüğünde, Adrian, daima şunu hatırla; ancak yeterince karanlık olursa yıldızları görebiliriz.”
Bir deniz kabuğu gibi kemiğin ıslığını duyabiliyordu. Deniz kabuğunu yaklaştırdığı zaman denizin sesinin yankı yaptığını hissediyordu, bundaysa başka bir şey duyuyordu; anlamadığı karanlık kelimeler fısıldayan tatlı bir ses gibi.
''Gerçek nadiren saftır ve asla basit değildir.''
Oscar Wilde, Ciddi Olmanın Önemi
Kemiklerin Karanlığı, Sam Millar (Sayfa 217)
Yanlarından geçip giden insanların annesine ve ona olan bakışlarını gördükçe rahatsız olmuştu ve, "N'oldu anne?" diye sormuştu.
"Tanrı," demişti annesi. Ve sonrasında sanki bir kehanetten bahseder gibi konuşmaya başlamıştı. "Hayatındaki şeylerin çok karanlık olduğunu düşündüğünde, Adrian, daima şunu hatırla; ancak yeterince karanlık olursa yıldızları
görebiliriz."
''Bir şeyler ölmüştü her birimizin içinde ve o ölen şey de, umudumuzdu.''
Oscar Wilde, Reading Zindanı Baladı
Kemiklerin Karanlığı, Sam Millar (Sayfa 27)
''Bir sanatçı dünyaya daha önce hiç görülmemiş bir şey getirir ve bunu da, başka şeyleri yok etmeden yapar..''
John Updike, Yazarlar İş Başında
Kemiklerin Karanlığı, Sam Millar (Sayfa 51)
''Keşfetmek; herkesin gördüğünü görmek ve kimsenin düşünmediğini düşünmektir.''
Albert von Szent-Gyorgyi, Bilim Adamının Yorumları
Kemiklerin Karanlığı, Sam Millar (Sayfa 139)