Pierre Sorlin
Pierre Sorlin

Düşler, düşü gören insanla, onun kişisel durumuyla, umutlarıyla, kaygılarıyla ilgilidir. Statülerinde bir düşüşten korkan, durumları kötüye giden birçok insan hep parçalanma ve yitirme imgeleriyle dolu düşler anlatır.

Pierre Sorlin
Pierre Sorlin

Bazı bilim adamları düşleri bir arınma işlemi olarak görür: Beyin gün boyunca biriken gereksiz bilgilerden kurtuluyodu yani.

Pierre Sorlin
Pierre Sorlin

İtalya besteci Tartini ileri yaşında, gençken düşünde Şeytan'la bir sözleşme yaptığım söyler. Şeytan gece bir keman sonatı çalmış ve Tartini ertesi gün bunu üstünkörü bir biçimde yeniden düzenlemişti.

Pierre Sorlin
Pierre Sorlin

'bizim sığ ve meşgul akıllarımız, ruhlarımızın ancak düşler sayesinde geliştirebileceği ve özgürce araştırabileceği sonsuzluğu resmetmekten aciz hale geldi.'

Pierre Sorlin
Pierre Sorlin

'...Hiçbir düş anlatısı aktaramaz düş duygusunu; saçmalığın, hayretin ve şaşkınlığı mücadeleci bir isyanın sarsıntısındaki o bileşimini; düş denen şeyin tam özünü oluşturan o tuhaf inanılmazlığa tutsak olma halini'
Joseph Conrad - Karanlığın Yüreği

Pierre Sorlin
Pierre Sorlin

Sinirsel uyaranların kimyasal bir işlem sayesinde nasıl iletildiği bulan biyolog Otto Lowi, bu sonuca mantık yürütmeyle vardığını, fakat hipotezini doğrulayabilecek deneyin kendisine göründüğü iki düşü görene dek bunu başkalarına kanıtlayamadığı söylemiştir.

Pierre Sorlin
Pierre Sorlin

'Düşler, periyodik olarak devreye giren bir zihin sinemasına benzetilir sık sık. Düşler, var olmanın vahşi kıyısındaki yaşantılar aracılığıyla, akılcı davranışı ve günlük rutini yok ettiğinden, daima imgelemi tetiklemişlerdir. Yazarlar ve ressamlar, gerçek dünyanın kısıtlamalarından kurtulmuş hayali dünyalar yaratmak için düşleri kullanmıştır daima.'

Pierre Sorlin
Pierre Sorlin

'Dünyasal kafesimiz kapandığında' -yani gece çöküp de diğer herkes uyuduğunda- 'yüreğimizin dehası kendi ahenginden söz eder bize.' Johann Paul Richter

Pierre Sorlin
Pierre Sorlin

'genel olarak duyguların yoğunluğuna denk düşen bir tür görsel ihtişam.'

Pierre Sorlin
Pierre Sorlin

'En önemli nokta, uyurken ruhun özgür kalmasıdır... Dört bin yıl önce eski Mısırlılar uykuyu ölüme benzetirlerdi; uykuyu, geçici bir süre için, ölümün önceden yaşanması gibi görürlerdi. Uyuyan kişinin ruhunun geceleri yeraltı dünyasından bazı bölgelerine yolculuk yaptığı düşünülürdü. Başka topluluklarda, düş görenlerin ruhlarının özgür kalma

fırsatından yararlandığı varsayılır; düşlerin, ruhun uzak diyarlara yaptığı yolculuklar, cetlere yaptığı ziyaretler, diğer ruhlarla bir araya gelmesi olduğu düşünülür.'