Bir gelenek olarak (ölen) sultanın başlığı tabutun ucuna konmaktadır.
![Nilay Ertürk](images/avatarlar/pexels-marius-venter-165.png)
..... her sultan kendi zevkine göre giyinmeye, farklı olmaya ve özel tarzını göstermeye çalışmıştır.
![Nilay Ertürk](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Osmanlı sarayında kırmızı olan düğün giysisine desenler yapılmış ve altın, gümüş kılaptan ipliklerle kutsal çiçekler ve ayetler işlenmiştir. Kumaşlar çeşitli değerli mücevherlerle, iğne işleriyle, püskül ve saçak gibi aksesuarlarla bezenerek kullanılmıştır.
![Nilay Ertürk](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
Topkapı Sarayı Müzesi'nde korunan sultanlara ait giysiler, sultanın ölümünden sonra giyimlerinin saklanması sayesinde günümüze kadar gelebilmiştir. Sultana ait giysiler bohçalar içine konmuş, ismi, zaman zaman kıyafete ait özellikler bir kağıt üzerine yazılarak bohçaya takılmış ve saray hazinesinde saklanmıştır.
![Nilay Ertürk](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
...... cariyeler yeteneklerine göre müzik, şiir, edebiyat gibi konularda eğitilmişlerdir.
![Nilay Ertürk](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
I. Murad'ın alçakgönüllü olduğundan softan yapılma kaftanlar giymiştir. Yıldırım Beyazid daha gösterişli, altın tellerle dokunmuş, altın düğmeli giysiler tercih etmiştir. Fatih zarif ve zevkli giyinirken, Yavuz daima yerli ipekleri tercih etmiştir. II. Beyazid'in yakalı giysiler giydiği ve başına mücevveze taktığı; Kanuni'nin giysilerinin gençlik dönemlerinde
etkileyici ve görkemli, yaşlılık dönemlerinde ise sade giysiler olduğu görülmektedir.
![Nilay Ertürk](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
Eski Anadolu'da kadın, çağdaşı olan diğer toplumlardan oldukça ileri haklara sahip olmuştur.