İsrafil Çakır
İsrafil Çakır

Taşlarda hayvanlardan ve canlı varlıklardan daha çok hayat sırları ve mucizeleri vardır.

İsrafil Çakır
İsrafil Çakır

"Tanrı'nın varlığına inanıyordu. Adil olduğuna hiç bir zaman inanamamıştı."

İsrafil Çakır
İsrafil Çakır

"İnsan makul ölçülerle hayatın tadını çıkarabilmelidir. Tıpkı hayvanlarda olduğu gibi, olduğuyla yetinerek. Az devasadır."

İsrafil Çakır
İsrafil Çakır

"Bogota Ulusal Kütüphanesi 1985.
Gönlünün beklediklerini daha fazla bekletemezdim. Aramızda mesafe kalmamıştı. Titreyen , koyu buğday benzi rengindeki ellerini tuttum. Etrafına bakındı ürkekçe. Kütüphanede o kadar insanın bakışları arasında yumuk ellerini tutmam, ısımı ve sevgimi ellerine bırakmam , halden hale geçirmişti duygularını.
Utanmıştı yine.

Son bir utanma daha yaşayacaktı mecburen . İri, akıyla arası ayrı badem gözlerine baktım. Kilitlendik birbirimize. Bir elime ayı diğer elime güneşi verseler umurumda değildi. En ufak bir meyil göstermezdim.
Zaman iki dudağımın arasına hapsolmuştu. Kara gözlerindeki şüpheyi ve korkuyu gidermeliydim.

Her seven kadın korkar. Geri dönülmez kayıptır aşk."

İsrafil Çakır
İsrafil Çakır

Gönlümüzden birine bağlanıp sevme maharetimizi arz etmeyi düşündüğümüzde aşk, evimizin olduğu sokak başında gülümseyerek bize göz kırpar.

İsrafil Çakır
İsrafil Çakır

Kader hafife alınamayacak müzmin bir lavradir.

İsrafil Çakır
İsrafil Çakır

vicdan baki kaldıkça hiçbir günah affedilmiş sayılmaz.
gerçekten okunması gereken bir kitap.

İsrafil Çakır
İsrafil Çakır

"Yüce Tanrı ,hayatınızın gidişatını ve ne olacağını bâtıni bir yolla önceden size gösterir. Gerçeği gözlerinizin ve kalbinizin sis dolu perdesini aralayarak hissedersiniz. Hisleriniz tek silahınız olabilir."

İsrafil Çakır
İsrafil Çakır

Tanrı, vicdani kadar uzaktaydı.

İsrafil Çakır
İsrafil Çakır

İkisi de masada kalan kadavra olmak istediler.
kaderin son bulmasını.