Genellikle Türkler evlenecekleri kızı kaçırmak suretiyle izdivaç yaparlardı.
Dünyada hiçbir millet topyekün bir dini benimsemiş değildir. Ancak Türkler, İslâmiyeti büyük bir hareketle benimsemişlerdir.
Türkler dağların tanrının makamı olduğuna inanmışlardır. Yüksek dağ tepelerinin göğe yakın olması bu inanışın kaynağı sayılmaktadır. Bundan dolayı her Türk boyunun bir kutsal dağı olmuştur. Gök Tanrı'ya kurbanlar kutsal olarak kabul edilen bu dağda kesilmiştir.
Din duygusunu, korku, ümit veya herhangi bir vesile ile sonradan kazanılmış bir şey gibi görmek yanlıştır. Çünkü bu duygu, fıtrî bir olgudur.
İslâm dininin inanç ve ibâdet esasları, ahlâkî prensipleri, ataya gösterilen saygı, kadına verilen değer, şeceat ve cömertlik gibi hususlar, Türkleri etkilemiş, böylece Türkler kolay bir şekilde İslâmiyet'i kabul etmişlerdir.
...kullanılan eşyaya kadar her şeye can veren ruhlar mevcuttur. Bu inançtan dolayıdır ki bir Şintoist mutfağında yemek yaparken mutfak eşyalarından herhangi birini alırken bile ona saygı göstermenin ifadesi olarak iki elini birleştirerek onu selamlar.