Derek Ryan
Derek Ryan

Benzer biçimde, 17. yüzyılda Descartes'ın dünya görüşü de onun bakış açısıyla uzlaşma içinde olmayan diğer rasyonalist düşünürlerin itirazlarıyla karşılaşmıştır. Bu bağlamda iki önemli figür, Kartezyen akıl-beden ikiliğine ve maddenin cansız olduğu fikrine karşı çıkan Barunch Spinoza ve Gottfried Leibniz'dir. Basitçe ifade etmek gerekirse, Descartes durağan

bir 'ikilikçilik' sunarken, Spinoza ve Leibniz yaratıcı bir 'tekçilik' önerirler. İnsan ile insan-olmayanı hayatın içkin -aşkına karşıt olarak- bir düzenlemesi içinde temellendirerek, insan ve hayvanı karşıt ve hiyerarşik olmayan bir tarzda düşünmek için alan açarlar.

Bununla beraber, Spinoza'nın metinlerinde hayvanlarla ilgili en çarpıcı pasaj, insanlarla

hayvanlar arasında tam da böyle bir hiyerarşik karşıtlığı açıkça yaratıyor izlenimi verir. Ölüm yılı olan 1677'de yayımlanan Ethika'sı, ilginç bir biçimde, Descartes'ın hayvan hayatını gözden çıkarışını çağrıştıran şu alıntıyı içerir:

"Hayvanların öldürülmesine karşı kural, somut mantıktan ziyade boş kanı ver erkeksi olmayan şefkate

dayandırılmaktadır. Kendi faydamızı gözetmeye dair ussal ilke, daha aşağı olan hayvanlarla ya da doğası insan doğasından farklı olan şeylerle değil, insanlarla bağ kurmamızı bize öğretir. Onların bize karşı olduğu gibi bizim de onlara karşı haklarımızı vardır. Gerçekte, her birimizim hakkı, erdemi yada gücüne göre tanımlandığına göre, insanların aşağı

hayvanlar karşısında, aşağı hayvanların insan karşısında olduğundan daha fazla hakkı vardır. Aşağı hayvanların hisleri olduğunu inkâr ediyor değilim. Fakat bu sebeple kendi üstünlüğümüzü dikkate almamızın, onları zevkimiz için kullanmamızın ve onlara bize en uygun olacak biçimde muamle etmemizin engellenmesine itiraz ediyorum. Zira doğaları bizimkinden

farklıdır ve duygulanımlarının doğası insan duygulanımlarından farklıdır (1996:135)."