Bilinen ilk Türk yazılı anıtı Göktürk devleti (552-745) döneminden kalma Orhun Yazıtları'dır. Göktürkler On İki Hayvanlı Türk Takvimi'ni kullanmışlardır.
![Davit Hairlight](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
Dicle ve Fırat deltası, Asya, Afrika ve Avrupa arasında köprü vazifesi gören bir kavşak bölge olarak büyük bir uygarlığın gelişmesine ve çok elverişli bir yerdi. Burada gelişen Mezopotamya uygarlığının başlangıcı M.Ö. 3000 yıllarından öncesine gider. Bu Uygarlığı Sümerliler, Akadlılar, ve Babilliler ortaya koymuştur.
![Davit Hairlight](images/avatarlar/pexels-marius-venter-165.png)
Coğrafi konumu çeşitli bölgelerle formülleri vermişlerdir. Geometrileri analitik idi bir köprü niteliğinde olan Anadolu yarımadasından ilk uygarlıkların tarihi M.Ö 8000'lere kadar görülmekte olup, bu uygarlığın bugünkü Aksaray ili civarında olduğu belirlenmektedir.
![Davit Hairlight](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
Bilim; insanlığın kafa ürünüdür. Kökleri ilkel toplumların yaşamına kadar uzanır.
![Davit Hairlight](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
Modern astronominin temelinde Mezopotamya astronomisi bulunur. Onlar mitolojiye ve dini inançlara dayanan astronomiden laik ve matematiksel astronomiye geçmeyi başarabilmişlerdir.
![Davit Hairlight](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
Çin Uygarlığında bilimsel faaliyetin başlangıcı M.Ö 2500'lere kadar görülebilir. Zaman zaman sınırları Hindiçinin de içine alan, zaman zaman ise sadece Sarı Irmak civarında ufak bir devlet şeklinde görülen Çin, ilk insan kalıntılarının (Sinantropus Pekinensis) bulunduğu yerlerden biridir.
![Davit Hairlight](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
Bazı politikacıların dediği gibi, sürekli barış için sürekli savaşa hazır olmak gerekir.
![Davit Hairlight](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
İnsanların doğruyla eğriyi kendi kendilerine ayıramayıp mahkeme ve yargıca başvurmaları, adaleti başkalarından beklemeleri çirkin bir şey değil midir?
![Davit Hairlight](images/avatarlar/pexels-riccardo-bresciani-307.png)
Medeniyet tarihlerinde görülen uyanış dönemleri yakından incelendiğinde görülecektir ki, bir ülkede veya bir toplumda bilimin geliştirilebilmesi için değerinin kavranması ve düzenli bir bilim eğitiminin verilmesinin yanında diğer toplumlara ait bilimsel eserlerin de tercümeler yoluyla alıcı konumundaki toplumlara aktarılması gerekmiştir. Alıcı toplumlarda bilimlerin
yeşermesi ve yerleşmesi olanağı, yapılan tercümelerin niteliği ve sayısı ile doğru orantılıdır.
![Davit Hairlight](images/avatarlar/pexels-marius-venter-165.png)
Nil nehri civarında gelişen Mısır Uygarlığı M.Ö 2700 yıllarında itibaren matematik, astronomi ve tıp konularındaki etkinliklerle parlamıştır.