Tanrım,eğer genç ölürsem,beni cennete gönder.Ben zaten cehennemdeyim.
Sırp devletinin en parlak zamanı tarihte "Silni (Kuvvetli)" lakabıyla anılan Stefan Duşan (1331-1355) zamanıdır. Duşan, Sırbistan'ın sınırlarını Tuna'dan Korintos Körfezi'ne; Adriyatik'ten Ege'ye kadar genişletti. O, devletine Bizans'tan esinlenerek "Imparatorluk" adını verdi ve Sırp piskoposluğunu patrikliğe yükseltti. 1349-1354 yılları arasında ülkesini çıkarttığı
kanunnamelere göre yönetti. İstanbul'u almak ve Bizans'ın yerine tek bir imparatorluk kurmak yegâne hedefi olan Duşan bu emelini gerçekleştiremedi, 80.000 kişilik ordu ile İstanbul üzerine yürürken, hareketin ikinci günü öldü. (20 Aralık 1355)
Duşan'ın ölümünden sonra tahta çıkan oğlu Stefan Uroş kontrolü sağlayamamıştır. Teselya, amcası Simeon'un; Kuzey Sırbistan Lazar Hrebelyanoviç'in; Epir bölgesi de Sırp ve Arnavut kökenli soylu ailelerin eline geçmiş, Makedonya ise farklı jupanların yönetimine girmişti. Bu jupanların en önemlisi Vukaşin Mrnyavçeviç idi.
Fatih, İstanbul'un fethinden önce Sırbistan üzerine yürümemiş ve bunu fetih sonrasına bırakmıştı. 1454 senesi ilkbaharında Sırbistan üzerine yürüdü ve bu ilk Sırbistan seferinde Sivricehisar'ı aldı. Ancak, Macarlar Osmanlı kuvvetlerinin geri çekilmesiyle burayı geri aldılar. Bunun üzerine Fatih 1455 yazında ikinci kez Sırbistan'a sefere çıktı ve Trepeça ve Novobrdo
kalelerini zapt etti. Sırp despotu bunun üzerine yılda 3 milyon akçe ödemeyi, seferlere belli bir miktar asker göndermeyi kabul etti. Ancak Sırbistan'ın hakimiyet altında tutulması Belgrad'ın Macarlar'dan alınmasına bağlıydı. Fatih bu hedefini gerçekleştirmek için 1456 baharında üçüncü kez Sırbistan seferine çıktı. Haziranda Belgrad kuşatıldıysa da, Hünyadi'nin
60.000 kişilik bir orduyla Belgrad'a gelişi sonucunda, şehir fethedilemedi.