Aydın Afacan
Aydın Afacan

‘tabula rosa”
oku,
gül aksanıyla, kalbinin kuytu dilini,
bilinir sözünün rengi, sen söylemesen de!
oku, ışıldasın o solgun levha,
ve gülün sesiyle çınlayan bakır,
ey, kızıl çiçek merhaba!
içinde güneşin yüzdüğü bir an,
kalbin ipeğinden kesildi bu kızıl levha;
gül ki, bir şiir harfidir,
bir işaret, yankılanır

cönklerde
ve karanfil ve cümle kırmızılar,
bekliyor seni, külden bir çöl ortasında
yıldırımla yuvarlanmış bir yaprak,
göğsünde kara bir ben ile lâle,
çağırıyor seni,
yanan bir öfke ile
bir gelincik, kanar zamanın yarasında
ah, söz yiter de bir an,
bir boşluğa döner dünya!
oku ki, ışıldasın o solgun alfabe:

“sözcükten sözcüğe yankı”,
akar şiirden şiire,
cümle güller, merhaba!