Ev narê sîqala dil e daîm li wî qala dil e
Newroz û sersala dil e weqtê hilêtin ew sîrac
![Abdulbaki Turan](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Saatler bana yıllar gibi oldu, elimde daima fal cetveli vardı, o cetvelde karşıma “dal” harfi çıkıyordu. Bu ayrılığın elinden feryad ediyorum.
![Abdulbaki Turan](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Leyletu’l-qedr û berat in zulf û cebhet subhê ‘îd
Dêm wekû fesla buharê lê qîyamet qedd û qam
*Kadir ve berat geceleridir zülüfleri, alnı bayram sabahı
Yüzü bahar mevsimidir, kıyametler koparmada endamı..
![Abdulbaki Turan](images/avatarlar/pexels-riccardo-bresciani-307.png)
Melayê Cizîrî dünya ve dünyadaki insanların durumuna bir örnek veriyor ve şöyle diyor; “Gül satanların bahçesinde enteresan bir manzara gördüm,
Diken karekterlilerin elinde gül;gül sevenlerin elinde diken.”
İmamı Şafii'de bir beyitinde böyle der; Köpekler koyun etini yerken
Arslanlar ormanlarda açlıktan ölüyor.”
Yani iki büyük alimde bunu demek
istiyor; kötü huylu, kötü ahlaklı insanlar refah içerisinde mutlu yaşarken, iyi huylu ve güzel ahlaklı insanların birçoğu sıkıntı ve yoksulluk içerisinde yaşamaktadır.
![Abdulbaki Turan](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
Hafız Şirazi der ki; gül, sevgiliyi görünce kıskançlık ve üzüntü ateşi içinde eridi ve su haline geldi.
![Abdulbaki Turan](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
“Gönül birdir, aşk da bir olmalı; Aşıklara bir sevgili yeter. Kıble de bir olmalı, gönüllere gönül çalan bir dilber yeter.”