Ne olur albaylarım, biz tarihin kölesi olmayalım; gerekirse, dünya tarihini yeni baştan yazalım
senden daha yalnız değil midir?
peygamberler, yıkımın elçiliğini
kendileriyle getirdiler yüzyılımıza
bu art arda patlamalar
ve zehirli bulutlar
kutsal ayetlerin tınlaması mı?
ey dost, ey kardeş, ey kandaş
aya vardığında
çiçeklerin soykırımı tarihini yaz.
Ben medeniyet tarihini bir bütün olarak kabul ediyorum. Bu, bütün insanlığın müşterek malıdır. Eğer Kongo'daki insanların bugün medeniyetin gelişmesine katkıları yoksa da, onlar bizim Afrika'nın ücra köşesinde kalan kardeşlerimizdir. Bizler, Yunanlılar ve bugünkü modern Avrupalılar modern teknolojiyi gerçekleştirmişlerse, o başka bölgelerde yaşayan insanların da bu
süreçte katkısı vardır.
Bilinmeyen çağlarda, Karadeniz'in Adriyatik Denizi' ne kadar uzandığını söylüyor. Bunun arkeolojik izlerinin nereden geldiğini bize vermeye çalışıyor. Mesela müzik sahasında Kâtip Çelebi bize Osmanlı çalgılarından 15 aletin bilgisini veriyor. Evliya Çelebi kaç tane alet tanıtıyor biliyor musunuz? Tam 77 alet tarif ediyor bize. Bunları bize, İslam müzik tarihini en iyi
bilen İngiliz bilgini G. Farmer anlatıyor.
...
Ben medeniyet tarihini bir bütün olarak görüyorum. Bu, bütün insanlığın müşterek malıdır. Müslümanlar aşağılık duygusundan, Batı'nın da üstünlük duygusundan kurtulması gerekir!
Hâlbuki Evliya Çelebi inanılmaz bir coğrafyacı! Evliya Çelebi öncelikle bir arkeolog. Arkeolojiye dair öyle şeyler biliyor ki mesela Bağdat’a giderken, orada kayaları tetkik ediyor, insanlara bu çalışmaları sunuyor. Almanlar bunu kaya arkeolojisi olarak nitelendiriyor. Öbür yandan bakıyorsunuz adamın öyle nazariyeleri var ki... Bilinmeyen çağlarda, Karadeniz’in Adriyatik
Denizi’ne kadar uzandığını söylüyor. Bunun arkeolojik izlerinin nereden geldiğini bize vermeye çalışıyor. Bu bütün sahalarda böyledir. Mesela müzik sahasında Kâtip Çelebi bize Osmanlı çalgılarından 15 aletin bilgisini veriyor. Evliya Çelebi kaç tane alet tanıtıyor biliyor musunuz? Tam 77 aleti tarif ediyor bize. Bunları bize, İslam müzik tarihini en iyi bilen
İngiliz bilgini G. Farmer anlatıyor. Böylesi vasıflarını her sahaya tatbik edebiliriz. Yani Evliya Çelebi abidesi dikilecek bir adamdır!
Bilimler tarihiyle yaklaşık 60 yıldır uğraşıyorum, bende gelişen tahayyül şu: Ben medeniyet tarihini bir bütün olarak kabul ediyorum. Bu, bütün insanlığın müşterek malıdır. Eğer Kongo'daki insanların bugün o medeniyetin gelişmesine katkıları yoksa da, onlar bizim Afrika'nın ücra bir köşesinde kalan kardeşlerimizdir. Bizler,
Yunanlılar ve bugünkü modern Avrupalılar modern teknolojiyi geliştirmişlerse, o başka bölgelerde yaşayan insanların da bu süreçte katkısı vardır. Ben bilimler tarihine böyle bakıyorum. Bilimler tarihinin gelişmiş safhalarında, insanlığın büyük ve müşterek tarihinden öğrendiğimize göre Babillileri, Çinlileri, Hintlileri, Mısır
lıları da buluyoruz. Yunanlıları da ... Bu böylece gelişiyor.
Evliya Çelebi öncelikle bir arkeolog... arkeolojiye dair öyle şeyler biliyor ki mesela Bağdat'a giderken orada kayaları tetkik ediyor, insanlara bu çalışmalara sunuyor Almanlar bunu kaya arkeolojisi olarak nitelendiriyor. Öbür yandan bakıyorsunuz adamın öyle nazariyeleri var ki... Bilinmeyen çağlarda Karadeniz'in Adriyatik denizine kadar uzandığını söylüyor bunun arkeolojik
izlerinin nereden geldiğini bize vermeye çalışıyor . Bu bütün bu sahalarda öyledir mesela müzik sahasında Katip Çelebi bize Osmanlı çalgılarından 15 aletin bilgisini veriyor. Evliya Çelebi kaç tane alet tanıtıyor biliyor musunuz? Tam 77 aleti tarif ediyor bize Bunları bize, İslam müzik tarihini en iyi bilen İngiliz bilgini G.Farmer anlatıyor. Böylesi vasıflarını her
sahaya tatbik edebilirsiniz. Yani Evliya Çelebi abidesi dikilecek bir adamdır.
Meteoroloji tarihini yazarken gördüm ki Avrupanın 18. /19. yüzyılda vardıkları neticelere Müslümanlar 9. yüzyılda varmıslar. Mesela "rüzgar nasıl ortaya çıkar? "Med ve cezir nasıl olur ?Dolu nasıl oluşur ?"gibi meteorolojik meseleleri müslümanlar 9.yüzyılda biliyorlardı.Mesela rüzgarın nasıl ortaya çıktığı meselesini Avrupalıların modern bilimler tarihi,Emanuel
Kant'a dayandırır. Ama müslümanlar bunu daha önceden en mükemmel şekilde hem de 9. yüzyılda biliyorlardı.