Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihî hinterlandından beslenerek kendi insanına ve çevresindeki insanlara da müreffeh bir yaşam sunabilmesi siyaset, sermaye ve kültür politikalarının birlikteliğinden geçmektedir. Kültürsüz bir ekonomi, siyaset veya bütün olarak devlet organizasyonu elbette düşünülemez. Bu durum kimlikli bir toplum ve o toplumun yarınları için de geçerlidir.
Türk millî kültürünün mal varlığının her yanıyla işlenmesi ve bunun ekonomide, sanatta, siyasette kullanılması; Türk millî burjuvasının açık olarak ona taraf ve destekçi olması ve Türk millî siyasetinin de bu aktörlere alan açması gerekmektedir.
"Daha erken devirlere dönecek olursak, Oğuzların Ortadoğu ve Anadolu'ya doğru ilk göçleri XI. yüzyılda ve İran merkezli Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Tuğrul Bey öncülüğü ve organizasyonu altında olmuştur."
Tüm organizasyonlar içerisinde yer alan insanları hızla yeteneksizlik düzeyine itme eğilimindedirler. Eğer insanların bir çekiş gücü var ise bu eğilim daha da hızlanacaktır. Çekiş gücü, bir kişinin hiyerarşide kendisinin üstünde olan bir kişiye olan yakınlığıdır. Bu yakınlık akrabalık, hemşerilik, evlilik yada dostluğa dayanabilir. Organizasyon çekiş gücüne
açık ise yeteneksiz insanların organizasyonu doldurma süresi çok daha hızlanacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihî hinterlandından beslenerek kendi insanına ve çevresindeki insanlara da müreffeh bir yaşam sunabilmesi siyaset, sermaye ve kültür politikalarının birlikteliğinden geçmektedir. Kültürsüz bir ekonomi, siyaset veya bütün olarak devlet organizasyonu elbette düşünülemez. Bu durum kimlikli bir toplum ve o toplumun yarınları için de geçerlidir.
Zeid'in eserlerinin izleyicisiyle ilk buluşması, ilginçtir, Patmore'un da katılmış olduğu 1941'deki d Grubu sergisine rastlar.
Geriye dönersek, bu etkinlikten tam iki yıl önce, o günlerde ''Yeniler Grubu'' olarak anılan Abidin Dino ve genelde diğer d Grubu sanatçıları, dillere destan Liman Sergisi'ni açmışlardı. Yakınlardaki ressam ve şairlerin mekanı Kamondo Han'da
yer alan kısa süreli bir organizasyonu takiben sergi, balıkçı ve denizcilerin uğrak yeri olan kahvehanelerin sıralandığı Tophane'ye iner, ama ne yazık ki çıkacak olan bir skandalla fiyaskoya dönüşür: Sanatçılar profesörlerin ve eleştirmenlerin değil de rıhtım işçilerinin eleştirel yorumlarını dikkate alır; dahası sergi açılışının, geride bekletilen Kültür
Bakanı ve erkanın önünde, girişe asılan bir balıkçı ağının, çamurlu çizmeleriyle balıkçılar tarafından kesilmesiyle gerçekleşmesi, bardağı taşıran son damla olur (Roditi, '' Abidine'', 1).