Sensin, kalbim değildir böyle göğsümde vuran..
Nâzım'ın aşkı da her aşk gibi nihayetinde kendi çemberini kıramayan, kendi çapı kadar bir aşktır. Nâzım yazdıklarında samimidir elbet. Az boz bir aşk değildir onunki. Çünkü aşktır, üstelik şairdir. Ama doğrudur şairlerin kötü âşıklar olduğu...
Ömrünün sonuna kadar hayatına hiçbir erkeği sokmadığı gibi özel odasını da hiçbir meraklı nazarın yağmasına sunmaz Piraye. Hatıralarla yaşamanın mümkün olduğu ondan öğrenilebilir. Oysa Piraye, Nâzım'dan ayrıldığında talipleri vardır. Azımsanır kısmetler değildir bunlar. Sadık, az üzücü, teselli verici. Teminatı muhakkak olan bir hayatı getirip Piraye'nin
ayakları dibine sermeleri zor değildir. Temiz, dürüst insanlardır. Onlar da Piraye'yi müstahak gibi görünmektedirler. Kabul etmez hiçbirini Piraye. Neden, diye sorulduğunda: "Nâzım'dan sonra kimi sevebilirim ki?"
Cennet muhallebiden duvarlar demek değildir sayın yetkili, cennet insanların birbirlerini dinlemeleri demektir, birbirlerine aldırmaları, birbirlerinin farkında olmaları demektir.
Sefer Turan: "Din gerilemenin nedeni değildir, bilimle ters düşmez." demiştiniz. Tam da bu noktada, Kur'an, bilim konusunda neyi öğretir, bize ne söyler?
Fuat Sezgin: Kur'an'da birçok ayet vardır "Dünyayı geziniz, tanıyınız" diye. Ama ben konuşmalarıma hiçbir zaman Kur'an'ı karıştırmıyorum. Bazı Müslümanlarda şöyle bir temayül var: Müslümanların yaptıkları
keşifleri Kur'an'da bulmaya çalışıyorlar. Bende bu duruma karşı bir alerji var. Çünkü Kur'an ilahi bir kitaptır, hedefi başkadır. İnsanlara yeni bir yol getirmiştir. Muvaffak olmuştur da. Ben bunu böyle kabul ediyorum. Bir el kitabı değildir Kur'an.
Bazı Müslümanlarda şöyle bir temayül var: Müslümanların yaptıkları keşifleri Kur'an'da bulmaya çalışıyorlar. Bende de bu duruma karşı bir alerji var. Çünkü Kur'an ilahi bir kitaptır, hedefi başkadır. İnsanlara yeni bir yol getirmiştir. Muvaffak olmuştur da... Ben bunu böyle kabul ediyorum. Bir "el" kitabı değildir Kur'an. Veya bir ansiklopedi değildir.