Florinda Donner
Florinda Donner

''Juan Matus bir defasında bana muazzam bir soru sordu: 'Sence üniversite nedir?' Ben de tabii bir sosyal bilimci gibi cevap verdim ona: 'Daha yüksek bir öğrenim merkezidir.'
Beni düzelterek üniversitenin bir 'orta sınıf kurumu' olduğunu, çünkü bizim orta sınıf değerlerimizi daha da mükemmelleştimek için gittiğimiz bir kuruluş olduğunu açıkladı. Bizim bu kuruma

profesyonel olmak için gittiğimizi söyledi. Sosyal sınıfımızın ideolojisi kendimizi idari işlerle meşgul olmaya
hazırlamamız gerektiğini söyler bize.

David Wilkinson
David Wilkinson

"Bilim, evrenin karmaşıklığının anlaşılabileceği modeller aramak üzere dünyaya ait gözlemleri kullanır. Çoğu bilimci de bilimi saf gerçekçilik açısından görür. Kuramların kendi içlerinde dünyaya ilişkin doğru bir tarif verdiğine tamamıyla inanmak isterler..."

Donald P. Ryan
Donald P. Ryan

“Romalı doğa bilimci Yaşlı Plinius, Mısırla ilgili tanımlamalarına şunları yazdı: ‘Papirüsün doğasıyla ilgili bazı şeylerden bahsetmeliyiz. Uygarlığın vuku bulan tüm olaylarda ve geçmiş olayların hatırlanmasında böylesine olağanüstü bir seviyede kağıt kullanımına bağımlı olduğunu görüyoruz.’ Aslına bakılırsa Mısır; Yunan ve Roma

İmpratorluklarının hükmü altında olduğu dönemde, medeni antik dünyanın en büyük kağıt ihracatçısı haline gelmişti. O zamandan beri yüzyıllar boyu oluşan iklim değişimi, papirüs bitkisinin aslında onu ünlü yapan topraklar olan Mısır’da neslinin tükenmesine neden oldu. Bu antik kağıt türü, turistik eşya temin etmek amacıyla birkaç ticari fidanlığın

kurulmasıyla ancak modern zamanlarda tekrar geri döndürülebildi.”

Detlef Bluhm
Detlef Bluhm

Bir kitabı yavaş yavaş içip bitirmek mümkün mü?⠀ ⠀

Paul Auster "Smoke"ta yazar Paul’e,
tütün tutkusu yüzünden koca bir eseri
yok eden edebiyat bilimci Mihail Bahtin’in öyküsünü anlattırır: ⠀
“Yıl 1942. Adam Leningrad’da mahpus.
Bu şehrin kuşatılması insanlık tarihinin
en korkunç olaylarından biridir.
Kuşatmada

beş yüz bin insan ölür;
Bahtin de bir eve kapanmış,
her an öldürülebileceğini düşünmektedir. Bol miktarda tütünü vardır ama
sigara kâğıdı yoktur.
Böylece, üzerinde on yıl çalıştığı elyazmasını alır, sayfaları yol yol
yırtar ve sigaralarını sarar...
Diyorum ki, insan zaten öleceğini düşünüyorsa, hangisi daha önemli?

İyi bir kitap mı, yoksa sigaradan
adamakıllı bir nefes mi?
Sonunda, kitabını yavaş yavaş içip bitirir.”

Kazuo Murakami
Kazuo Murakami

Gözyaşı da bedensel bir atıktır ama kimse ona diğer atıklara baktığı gibi iğrenerek bakmaz. Hipokrat gözyaşını bir atıktan çok beyinden gelen bir beden sıvısı olarak görmektedir. Tanrı bilimci Tetsuo Yamaori bana gözyaşının insanların kalplerine dokunduğunu söylemişti. Yaşların parıltısı duygularımızı uyandırır.

Atilla Güney
Atilla Güney

“Yaşam bilinç tarafından belirlenmez, bilimci belirleyen yaşamdır(Marx):Weber ve müritleri, bu gerçekliğin kapitalizm tarafından tersyüz edilmiş fenomenini veri kabul ederler. O nedenle, herhangi bir toplumsal inceleme nesnesinin analitik kurgusunu şekillendirirken daima söz konusu olgunun altında yatan ideanın ne olabileceği sorusunu temele alırlar. Ve yine bu yüzden,nesnel

insani ilişkilerin ya da fenomenlerin tarihi, modellerin tarihi fikri ile yer değiştirir. Oysa Marx’ın dediği gibi, önce düşünülüp sonra yaşanmaz , önce yaşanıp sonra düşünülür. Daha açık bir deyişle “çiftçi çiftçi gibi düşündüğü için çiftçi olmuş değildir , çiftçi olduğu için çiftçi gibi düşünmektedir.”

Ali Mezarcıoğlu
Ali Mezarcıoğlu

'Çıngany' (Çıgani) kelimesi Orhun Kitabeleri'nde geçmektedir. 'Fukara, gariban' anlamına gelmektedir. Dil bilimci Hüseyin Yıldız , çıngany sözcüğünün değişik dillerin etkisi altında biçim değiştirerek çingene olmuştur.

Warwick Ball
Warwick Ball

Çölde bıraktıklan çok büyük miktardaki yazıtın gözler önüne serdiği gibi, Bedeviler yerleşik Greko-Romen-Arami nüfustan hiç de daha az okuryazar değillerdi. Bu nedenle, yazıt bilimci Michael MacDonald bu yazıtlar için şunlan kaleme almıştır: "yazı dili bulunmayan ancak çok sayıda insanın okuyup yazabildiği bir topluma dair garip bir paradoksla karşı karşıyayız.

Okuryazarlığın görünüşe bakılırsa hiçbir işe yaramadığı bir toplumda, okuryazarlık büyük ölçüde vakit geçirmek amacıyla kullanılmış gibi gözükmektedir." Bu çöl Araplarının İslamiyet'ten sonra nihayet egemenlik elde etmeleriyle birlikte yazılı söze kazandırdıktan önem en büyük eserlerinden biriydi. Buna pek şaşırmamak gerekir ve yazılı sözün bizzat

güzelliği için üretilmesi Arapların uygarlığa en muazzam katkılarından biridir.

Kurtuluş Dinçer
Kurtuluş Dinçer

Geçmişte felsefeyi bilimsel kılma çabaları görülmemiş değildir; ama bu, bilimi insanın en yüce değeri sayan, bilimci bir dünya görüşünden kaynaklanır.
...
Felsefe deneysel bir alan değildir; oysa bilim deneye ve gözleme dayanarak olguları açıklamaya çalışır. Ayrıca felsefe, varlığı bir bütün olarak ele almaya çalışırken, bilimler varlığı

parçalar, her bir parçasını inceler.

Barry Schwartz
Barry Schwartz

Sosyal bilimci Alex Micholas , deneyimin algılanan niteliği üzerine yaptığı çalışmada, insanların tatmin standartlarının ü uçurumun değerlendirilmesi üzerine kurduklarını iddia etti: "insanın sahip olduğu ile istediği arasındaki uçurum, insanın sahip oldukları ve diğerlerinin sahip olduğunu düşündükleri arasındaki uçurum ve insanın sahip olduğu ile geçmişte

sahip olduğu en iyi şey arasındaki uçurum"